Examples of using "التحرك" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, hadi devam edelim.
Hareket edemiyorum.
Gün başlarken, yeniden harekete geçiyoruz.
uçak tam hareket etmek üzereyken
o zaman nasıl oluyorda hepsi aynı aynı anda hareket edebiliyor?
Ayrıca ordusunun erzakları kısıtlı ve sürekli hareket halinde olmalı.
uçağa bindiler uçak hareket etmek üzereyken
...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.
tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan
Sadece fiziksel dünyayı değil,
Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından
Soğuk ve ıslak bir geceydi ve yorgunum. Ama gün doğduğunda yolumuza devam ediyoruz.
Kazaklar ve 800'e yakın dövüşçüyle çevrili, kare oluşturdular ve hareket etmeye devam ettiler.
Tuna nehrinin ağzında demir atmış səlib donanması ilə əlaqəni möhkəmləndirdilər, onlara artıq yuxarı doğru hərəkət edə biləcəklərini söylədilər.