Translation of "كيف" in Turkish

0.037 sec.

Examples of using "كيف" in a sentence and their turkish translations:

كيف؟

Nasıl mı?

- كيف توم؟
- كيف حال توم؟

Tom nasıl?

أنت تعرف كيف أفعل، كيف حالك؟

ben nasılım biliyorsunuz, sizden ne haber?

كيف أصبح ثريا؟ كيف أصبح رئيسا؟

Nasıl zengin oldu? Nasıl başkan oldu?

- كيف حال الجميع؟
- كيف حالكم جميعاً؟

Herkes nasıl?

- كيف تشعر الآن؟
- كيف حالك الآن؟

Şimdi nasıl hissediyorsunuz?

كيف نتغير؟

Peki nasıl değiştiririz?

كيف تشعرون؟

Nasıl hissediyorsunuz?

كيف حالك؟

Nasılsın?

كيف ذلك؟

Buna ne dersiniz?

إذا كيف؟

peki nasıl?

كيف يعرف؟

nereden bilebilir?

كيف اكتشفها؟

bunu acaba nasıl keşfetti?

كيف أبدو؟

Nasıl görünüyorum?

كيف تجرؤ؟

Bu ne cüret!

كيف أجدك؟

Seni nasıl bulurum?

كيف ستساعدها؟

Onu nasıl yardımcı olursun?

كيف تريده؟

Onu nasıl istersiniz?

كيف تقول......؟

Nasıl dersiniz...?

كيف ستساعدني؟

Bana nasıl yardım edeceksin?

- عزيزي "بيبي"! - كيف كانت رحلتك؟ كيف حالك؟

-Sevgili Pepe! -Yolculuğun nasıldı? Nasılsın?

- كيف بإمكاني مساعدتك؟
- كيف يمكنني أن أساعدك؟

- Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Size nasıl yardımda bulunabilirim?
- Ne istemiştiniz?

- مرحباً بيل ، كيف حالك؟
- أهلاً بيل ، كيف الأحوال؟

Merhaba, Bill. Nasılsın?

- كيف نِمتَ الليلة الماضية؟
- كيف نِمتِ الليلة الماضية؟

Gece nasıl uyudun?

- أنتَ كيف عرفتَ ذلك؟
- أنتِ كيف عرفتِ ذلك؟

Onu nereden bildin?

- كيف لي أن أعرف؟
- و كيف لي أن أعرف؟
- و كيف لي أن أعلم؟

Nereden bileyim?

كيف نحبّ أنفسنا؟

Kendimizi sevmeye nasıl başlarız?

... كيف تغيرت شوارعه،

...sokakların nasıl değiştiğini,

كيف بدأت العنصرية؟

Irkçılık nasıl başladı?

‫كيف سنتصرف هنا؟‬

Pekâlâ, burada ne yapacağız?

كيف يمكننا إشراكهم

Onları nasıl harekete geçirebilir,

أعلم كيف أقود،

hani araba sürmeyi bilirsiniz

كيف تختبر ذلك؟

Bunu nasıl test edersiniz?

إذًا كيف نحله؟

Bu yanlışları nasıl çıkaracağız?

كيف يمكن هذا؟

Bu nasıl mümkün oluyor peki?

كيف يتم ذلك؟

Peki nasıl olur?

كيف يمكن استيعابها؟

hala bunlar nasıl barınabiliyor?

كيف بحق الجحيم!

nasıl yahu!

كيف تقومون بذلك؟

Bunu nasıl yapabilirsiniz?

كيف كانت إجازتك؟

Tatiliniz nasıl geçti?

أهلاً كيف حالك؟

Merhaba! Nasılsın?

كيف حال ماري؟

Mary nasıl?

أرني كيف تعمل.

Onun nasıl çalıştığını bana göster.

كيف يلاحَظ الخطأ؟

Hata nasıl gözlendi?

كيف حال الطقس؟

- Hava nasıl?
- Hava durumu nasıl?

كيف حال أخيك؟

Erkek kardeşin nasıl?

كيف الماء هنا؟

Burada su nasıl?

كيف قُتِل توم؟

Tom nasıl öldürüldü?

كيف بإمكاني مساعدتك ؟

Nasıl yardımcı olabilirim?

كيف طهيت هذا؟

Bunu nasıl pişirdin?

كيف دخلت هنا؟

Buraya nasıl girdin?

كيف حال الوظيفة؟

İş nasıl?

كيف تعرفت عليها؟

Onu nasıl tanıdın?

مرحبا, كيف حالك؟

- Merhaba, nasılsın?
- Selam, nasılsın?

كيف حالك الآن؟

Şimdi nasılsın?

و كيف أجبت؟

Nasıl cevap verdin?

كيف رحت لهونيك؟

Oraya nasıl gittin?

كيف حالك اليوم؟

Bugün nasılsın?

كيف تهجئ "جميل"؟

"pretty"yi nasıl hecelersin?

كيف تفعل ذلك؟

Onu nasıl yapıyorsun?

كيف حال أبيك؟

Baban nasıl?

كيف قضيت عطلتك؟

Tatilin nasıl geçti?

كيف نسيت ذلك؟

Bunu kim unutabilir ki?

كيف آكل هذا؟

Bunu nasıl yemeliyim?

أنت تعلم كيف

Yöntemi biliyorsun.

كيف جرى الأمر؟

- Nasıl geçti?
- Nasıl gitti?

كيف تعرف هذا؟

Bunu nereden biliyorsun?

كيف سأقضي أوقاتي ؟

Zamanımı nasıl geçireceğim?

‏‫كيف تغيّرت حياتك؟‬‏

Hayatın nasıl değişti?

كيف يعبد الناس المال كيف يخلق المال بيئة زائفة لك

insanların paraya nasıl taptığı paranın sana nasıl bir sahte çevre oluşturduğu

- هل تعرف كيف تستخدم قاموسًا؟
- هل تعرف كيف تستخدم معجمًا؟

Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

- علمني كيف أحل هذه المشكلة.
- أخبرني كيف أحل هذه المسألة.

Sorunu nasıl halledeceğimi bana söyle.

كيف يتم تضليل شخص

Belirli bilişsel zayıflıklar

أخبرتنا أمهاتنا كيف نرمش،

Annelerimiz bize nasıl göz kırpacağımızı öğretti.

كيف تكون حالة العقل

Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey

لكن كيف طريقة العمل ؟

Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?

في الواقع، كيف ننشط

Zihnimizdeki bu kalıcı huzur halini

كيف تبني الثقة بالنفس؟

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

حول كيف يأتي الأطفال.

bütün ana babaların ödü kopar.

كيف تصبح الحدائق أصغر،

parkların nasıl küçüldüğünü,

إذًا كيف حدث هذا؟

Peki bu nasıl oldu?

إذاً كيف نقوم بهذا؟

Ama bunu nasıl yapabiliyoruz?

‫القرار لك، كيف سنتصرف؟‬

Karar sizin, ne yapacağız?

‫كيف سيكون الأمر إذن؟‬

Hangisini yapacağız?

وهو: "كيف تفعل ذلك؟"

"Bunu nasıl yapıyorsun?

"كيف تصدر هذه الأصوات؟"

Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"