Translation of "‫حسناً" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "‫حسناً" in a sentence and their turkish translations:

‫حسناً. لقد تحملني.‬ ‫حسناً.‬

Beni taşıdı. Pekâlâ.

حسناً.

Tamam.

حسناً...

Pekâlâ...

حسناً

Bilirsiniz...

حسناً؟

Tamam mı?

‫حسناً، ها نحن ذا.‬ ‫حسناً.‬

Pekâlâ, işte gidiyoruz. Tamam.

حسناً، أصدقائي.مرحباً.

Pekala arkadaşlar, merhaba.

‫حسناً، اخترناها.‬

Tamam, seçimi yaptık.

‫حسناً، لنتحرّك.‬

Tamam, gidelim.

‫حسناً، تراجع!‬

Tamam, geri çekil!

‫حسناً. تراجع!‬

Tamam. Geri çekil!

(ليلاند): حسناً

Leland: Pekâlâ.

‫حسناً، احترس.‬

Pekâlâ, dikkat edin.

‫حسناً، تحملني.‬

Beni taşıdı.

‫حسناً، لنهبط.‬

Tamam, hadi inelim.

حسناً إتّفقنا.

Pekala, anlaştık.

‫حسناً، لنفعل هذا.‬ ‫حسناً، جاءت لحظة الحسم.‬

Tamam, inelim hadi. Tamam, gerçeklik anı.

حسناً، أين نحن؟

Peki biz neredeyiz?

حسناً السؤال الأخير،

Sorduğum son soru

حسناً، بمعنى آخر،

Kısaca,diğer bir deyişle,

حسناً، نعم ولا.

Evet veya hayır.

حسناً هيا بنا.

Tamam, başlayalım.

حسناً، إنه هيكل

Problem çözmenin

‫حسناً، استعد للمغامرة.‬

Tamam, tıklamaya hazır olun.

‫حسناً، سأسترد أنفاسي.‬

Tamam, nefesleneyim.

‫حسناً، لنتابع التحرك.‬

Tamam, hadi devam edelim.

‫حسناً، لنكرّر المحاولة.‬

Tamam, bir daha deneyelim.

‫حسناً، سنلقي بالحبل.‬

Pekâlâ, şu halatı geçirelim.

‫حسناً، لنتابع السير!‬

Tamam, devam edelim!

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.

‫حسناً، هيا بنا!‬

Tamam, hadi gidelim!

‫حسناً، سأخرج أحشائها.‬

Pekâlâ, hemen temizleyelim.

‫حسناً، تأخر الوقت.‬

Pekâlâ, geç oluyor.

‫حسناً، لنتخذ موقعنا.‬

Pekâlâ, pozisyon alalım.

‫حسناً، قفزة للخلف.‬

Peki, ters takla diyorsunuz.

‫حسناً، أمسكنا بالخروف.‬

Pekâlâ, koyunu yakaladık.

‫حسناً، القرار لك.‬

Pekâlâ, karar sizin.

‫حسناً، القرار قرارك.‬

Pekâlâ, karar sizin.

‫حسناً، فلتقرر إذن:‬

Pekâlâ, karar sizin:

‫حسناً، لنواصل السير.‬

Tamam, devam edelim.

‫لمنع الاحتكاك.‬ ‫حسناً.‬

verilen isimdir. Tamam.

‫حسناً، لندخل هنا.‬

Peki, içeri girelim.

‫حسناً. اخترتم الزهور.‬

Pekâlâ. Çiçeği seçtiniz.

‫حسناً، ماذا لدينا؟‬

Pekâlâ, üzerimizde ne var?

‫حسناً، هيا بنا.‬

Pekâlâ, gidelim.

‫حسناً، تذكر المهمة.‬

Tamam, görevimizi unutmayın.

‫حسناً، لنفعل ذلك.‬

Tamam, bunu yapalım.

‫حسناً، ماذا تعتقد؟‬

Tamam, ne diyorsunuz?

‫حسناً، لاستخراج السم.‬

Tamam, zehri almak için

‫حسناً، عمل جيد.‬

Tamam, iyi iş. Aferin.

‫حسناً، ها هي.‬

Tamam, işte.

‫حسناً، لنحتفظ بهدوئنا.‬

Tamam, sakin olalım.

‫حسناً، هيا ندخله.‬

Tamam, içine girelim bakalım.

‫حسناً. هيا بنا.‬

Tamam. Hadi.

‫حسناً، لننزع هذا.‬

Tamam, şimdi çıkaralım.

(ليلاند): آه، حسناً.

LM: Evet.

‫حسناً، لدينا طائرة.‬

Pekâlâ, bir uçağımız var.

‫حسناً، ها نحن.‬

Pekâlâ, başlıyoruz.

‫حسناً، لدينا خياران.‬

Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.

‫حسناً، هذا آمن.‬

Tamam, sıkı bir şekilde bağladık.

‫حسناً، لنفعل هذا.‬

Pekâlâ, bunu yapalım.

يا رجل ، حسناً؟

aman abi yaa olmaz olur mu

حسناً. أنا موافق.

Tamam. Kabul ediyorum.

حسناً، دعونا نبدأ!

Tamam, başlayalım!

استمع إلي, حسناً؟

Beni dinle, tamam mı?

‫حسناً، لنعبر للجهة الأخرى.‬

Tamam, karşıya geçelim.

‫حسناً، سنواصل التقدم للأمام.‬

Tamam, yola devam edelim.

‫حسناً، لننظف أنفسنا قليلاً.‬

Tamam, biraz temizlenelim.