Translation of "البعيد" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "البعيد" in a sentence and their turkish translations:

البعيد عن العين بعيد عن القلب.

Gözden uzak olan, gönülden uzak olur

من أن المدير التنفيذي في مكانه البعيد،

CEO orada bile değildi,

هذا الغريب البعيد ولدينا ليسا متشابهين الآن.

O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.

لكنّها لا تجدي نفعاً دائماً على المدى البعيد.

ancak uzun vadede her zaman işe yaramaz.

أن يعمل بجد كي يُكافأ في المستقبل البعيد.

para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.

أظنه يختلف حين تفكر فيه على المدى البعيد.

Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.

لكن استقرار المناخ على المدى البعيد هو أمر غريب،

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

لنتأكد من عدم تسببها بمرض سرطان الجلد على المدى البعيد.

hem de uzun vadeli testler yapmamız gerek.

السابق حافظ الاسد وهو بشار الاسد. الشاب البعيد عن انظار

kız Bin dokuz yüz doksan yılda eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın

‫للوصول إلى الأسماك‬ ‫في الطرف البعيد من الخليج،‬ ‫عليها عبور قناة عميقة.‬

Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.