Translation of "مكانه" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "مكانه" in a sentence and their turkish translations:

‫وهذا مكانه هنا.‬

Bu da buraya giriyor.

هو خارج مكانه.

O yerinde değil.

أعد الكتاب إلى مكانه.

Kitabı olduğu yere geri koy.

‫هذا القطيع لن يبارح مكانه...‬

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

لا أحد يعلم عن مكانه.

Hiç kimse onun nerede olduğunu bilmiyor.

ما الفرق يهم إذا تغير مكانه؟

hem yer değiştirse ne fark eder ki?

من أن المدير التنفيذي في مكانه البعيد،

CEO orada bile değildi,

لا يستطيع توم رؤية ماري من مكانه.

- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.

بدى الأمر أن حنبعل قرر الخروج من مكانه.

Bütün bu olan bitenden sonra Hannibal yolu zorlamayı düşünmüş gibi görünüyordu.

سقطت حكومة عبدالمهدي عقب احتجاجاتٍ شعبية وجاء مكانه

Abdul Mehdi hükümeti popüler protestoları sonrasında düştü ve açılışı

خلال الانسحاب من موسكو ، ضمن ناي مكانه بين أساطير

. Ney, Moskova'dan çekildiği sırada askeri tarihin

العبادي وجاء مكانه عادل عبدالمهدي الذي يوصف بانه مقربٌ

Abadi gitti ve yerine geldi , Çin'in dostu İran'a çok

تحرك سكيبيو مرة أخرى جنوبًا تجنبا من أن يكتشف مكانه

Scipio açık alanda yakalanmak istemeyerek tekrardan güneye doğru hareket ediyor.

- أعد الكتاب حيث وجدته.
- أعد الكتاب إلى مكانه الذي وجدته فيه.

Kitabı bulduğun yere koy.