Translation of "يختلف" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يختلف" in a sentence and their turkish translations:

يختلف وقت الحضانة

kuluçka süresi değişiklik gösteriyor

يختلف حجم وظروف مواقفنا،

Vaziyetlerimizin boyutu ve şartları farklı olacak

يختلف موضوع المقاومة حسب الخلايا

hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor

لذلك مرة أخرى يختلف داخل القط

yani yine kedi içerisinde çeşitlilik gösteriyor

طرح فكرة أن الوقت يختلف من شخص لآخر

Zamanın herkes için farklı olduğu fikrini ortaya koydu

أظنه يختلف حين تفكر فيه على المدى البعيد.

Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.

هذا لا يختلف عن المشي في أفدنة من الماس.

Elmas dolu bir arazide yürümekten hiç de farklı değil.

حسناً، التفطّن لمثل هذا الأمر يختلف كلياً عن محاولة إثباته.

Bu sezgi ve onu kanıtlamak arasında dağlar kadar fark var.

فلونه عندما يحمل الأكسجين يختلف عن لونه عندما لا يحمله،

kandaki renk değişikliği,

من حيث الملابس ، يختلف بشكل طفيف في الفترة العثمانية حسب المناطق.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

كل شخص يختلف عن الآخر. لذلك هناك الكثير الآن في وقته.

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.