Translation of "بعيد" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "بعيد" in a sentence and their turkish translations:

بعيد ميلاده، وحادثني.

ve çağrımı geri çevirmedi.

- هل البنك بعيد عن هنا؟
- هل المصرف بعيد عن هنا؟

- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?

‫بسرعة، بينما النسر بعيد!‬

Çabuk, hazır kartal gitmişken!

لا يزال بعيد المنال.

hâlâ önümüzde.

لمواصلة البيئة من بعيد

uzaktan uzağa ekolojinin devam edebilmesi için

القمر بعيد عن الأرض.

Ay Dünya'dan uzaktadır.

الكرسي بعيد عن الباب.

Sandalye kapıdan uzak.

وهي شيء بعيد عنها دائمًا.

her zaman uzakta bir şey.

هل يبدو الأمر بعيد المنال؟

Kulağa imkânsız mı geliyor?

هل المصرف بعيد عن هنا؟

Banka buraya uzak mı?

البعيد عن العين بعيد عن القلب.

Gözden uzak olan, gönülden uzak olur

هل ذاك المكان بعيد عن المصرف؟

Bu yer bankadan uzak mı?

ولكن هذا بعيد أشد البُعد عن الحقيقة.

Ama bu, son derece yanlış.

بعيد جداً في الزمن -- فكر في 2100.

çok uzak bir zaman -- 2100 yılı.

عندما ننظر إلى Google قليلاً من بعيد ،

Google'a biraz daha şöyle uzaktan baktığımızda

منذ زمن بعيد، كان هناك جسر هنا.

Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.

لم يراسل توم ماري منذ زمن بعيد.

Tom uzun süredir Mary'ye yazmadı.

لقد توصلوا إلى حتمية وجود كوكب بعيد وعملاق

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

‫حسناً، هيا، لنجرب هذا.‬ ‫بسرعة، بينما النسر بعيد!‬

Pekâlâ, hadi deneyelim! Çabuk, hazır kartal gitmişken!

محيطاتنا غير مستكشفة أو مستغلة إلى حد بعيد.

Okyanuslarımız oldukça keşfedilmemiş ve az örneklem alınmış durumda,

‫رغم مظهرها،‬ ‫إلا أنها قريبة لنا من بعيد.‬

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

وكان أول صاروخ موجه بعيد المدى في العالم.

Bu, dünyanın ilk uzun menzilli güdümlü füzesiydi.

أتذكر أني غنيت هذه الأغنية منذ وقت بعيد.

O şarkıyı uzun zaman önce söylediğimi hatırlıyorum.

الذي تشكّل بعيد الحرب العالمية الثانية من المخابرات النازيّة.

Nazi Gizli Servisi ile birlikte kurulan gizli NATO ordusunu biliyorum.

هذا العالم أثبت هذه الحقيقة رياضيا منذ زمن بعيد

Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.

قضت ماري وقت فراغها الأسبوع الماضي في إجابة التهاني بعيد ميلادها.

Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi.

ينظر الآباء إلى الجيل الجديد على أنه جيل بعيد عن الواقع و منشغل باللهث وراء الأحلام الوردية.

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.