Examples of using "بجد" in a sentence and their turkish translations:
O çok çalıştı.
Çok çalışıyorsun.
O çok sıkı çalışıyor.
- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.
Sıkı çalıştılar, başarısız oldular, tekrar denediler.
Çok çalış böylece başarısız olmazsın.
Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.
Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı.
sıkı çalışırsam büyük nesneler,
mezgit balığı stoğunun büyüklüğünü
nasıl yani yahu? az önce o kadar anlattık çalışkan dedik
Bunun sebebi tıpkı bir bilgisayarın işlemcisinin çok yoğun bir şekilde çalışması gibi
Başarısız olmamak için çok çalışmalısın.
Hayatta başarılı olmak istiyorsan, çok çalış.
sıkı çalışmak ve bir şeyde iyi olmak.
para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
Geçen ay çok çalıştım.
Ekibimiz son birkaç yıldır çok yoğundu,
Uzun zamandır çok çalışıyordum. Artık yıpranmıştım.
Daha fazla çalışman gerekiyor.
Geri çekilmenin ardından kendi sağlığının kötü olmasına rağmen Berthier , ordunun kalıntılarını
Aranızda kim benim için benden daha çok çalıştığına inanıyor?