Examples of using "الإفطار" in a sentence and their turkish translations:
Kahvaltıdan önce duş aldım.
Kız kardeşim kahvaltı hazırlayacak.
İftar kaçta?
Kahvaltı saat 7 ile 9 arasında servis edilmektedir.
Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.
Kahvaltıdan önce gül, akşam yemeğinden önce ağlayacaksın.
- Ali, Sami'nin düzenlediği bir iftara katıldı.
- Ali, Sami'nin ev sahipliği yaptığı bir iftar yemeğine katıldı.
İftara ne kadar kaldı?
Kahvaltıdan beri bir şey yemedim ve ben çok açım.