Translation of "تحضر" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "تحضر" in a sentence and their turkish translations:

سوف تحضر اختى الإفطار.

Kız kardeşim kahvaltı hazırlayacak.

لن تحضر آن حفلتنا.

Anne partimize gelmeyecektir.

- أقنع سامي ليلى كي تحضر له مسدّسا.
- أقنع سامي ليلى كي تحضر له سلاحا ناريّا.
- أقنع سامي ليلى كي تحضر له سلاحا.

Fadıl, Leyla'yı ona bir silah almaya ikna etti.

وبنهاية يومها، تحضر لنا ما جمعته،

Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,

لا تنس أن تحضر ساندويشا من فضلك.

- Lütfen bir sandviç getirmeyi aklından çıkarma.
- Lütfen bir sandviç getirmeyi unutma.

هو تطوير علاجات تهيأ أو تحضر الدماغ للتعلم.

beyni öğrenmeye hazırlayacak terapiler geliştirmektir.

غير مسموح لك أن تحضر قطك إلى المدرسة.

Kedini okula getiremezsin.