Translation of "تبكي" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "تبكي" in a sentence and their turkish translations:

أخذت تبكي.

Sen ağlamaya başladın.

لماذا تبكي؟

- Neden ağlıyorsun?
- Siz niçin ağlıyorsunuz?

انها تبكي.

O, ağlıyor.

- لم أنت تبكي؟
- لم أنتِ تبكين؟
- لم تبكي؟
- لم تبكين؟

O halde neden ağlıyorsun?

ولكنها لم تكن تبكي،

ama ağlamıyordu,

لم تبكي في حياتك

ağlamamış hiç hayatında

تبكي عندما يولد طفلها

çocuğu doğduğunda ise ağlıyor

- أخذت تبكي.
- بدأتُ بالبكاء.

Ağlamaya başladım.

- أوشكت على البكاء.
- كادت أن تبكي.

O, ağlamak üzereydi.

- أجابت باكيةً.
- أجابت و هي تبكي.

O, gözyaşları içinde yanıtladı.

- اِنهالت بالبكاء.
- أجهشت بالبكاء.
- أخذت تبكي.

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

إضحك قبل الإفطار, سوف تبكي قبل العشاء.

Kahvaltıdan önce gül, akşam yemeğinden önce ağlayacaksın.

- أيا كان ما تقوله فسيجعلها تبكي.
- مهما قلت فإنه سيبكيها.

Ne söylersen söyle, onu ağlatırsın.

كانت ليلى تحلم بالعربيّة، تفكّر بالعربيّة، تتكلّم العربيّة و تبكي بالعربيّة.

Leyla, Arapça rüya gördü, Arapça düşündü, Arapça konuştu ve Arapça ağladı.