Examples of using "تبكي" in a sentence and their turkish translations:
Sen ağlamaya başladın.
- Neden ağlıyorsun?
- Siz niçin ağlıyorsunuz?
O, ağlıyor.
O halde neden ağlıyorsun?
ama ağlamıyordu,
ağlamamış hiç hayatında
çocuğu doğduğunda ise ağlıyor
Ağlamaya başladım.
O, ağlamak üzereydi.
O, gözyaşları içinde yanıtladı.
- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.
Kahvaltıdan önce gül, akşam yemeğinden önce ağlayacaksın.
Ne söylersen söyle, onu ağlatırsın.
Leyla, Arapça rüya gördü, Arapça düşündü, Arapça konuştu ve Arapça ağladı.