Translation of "سوف" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "سوف" in a sentence and their turkish translations:

سوف أشير.

Konuyu işaret edeceğim.

سوف تسألنا:

bize şunu soracak;

سوف تفاجأ

şaşıracaksınız

سوف تشمس

güneşleneceksiniz

سوف أسأله

Ona soracağım.

سوف أذهب.

Gideceğim.

سوف أقتلك.

Seni öldüreceğim.

سوف نجربه.

Bunu deneyeceğiz.

ودائماً سوف تتلاشى

ama onlar da mutlaka söner ve yatışır.

سوف أجعلها فكرية.

Konuyu entellektüel yapacağım.

ولهذا سوف تستمر.

Bu yüzden devam edecek.

سوف يشعرون بالقوة.

onları güçlendireceğine de inanıyorum.

سوف تترك أثراً".

izlerini bırakırlar."

قلت: "سوف يقتلونني."

''Beni öldürürler'' dedim.

سوف تصبح طبيبة.

Doktor olacak.

سوف نطرد الوغد

*** mahkemeye vereceğiz.

سوف أُحضرُ الطعام.

Yiyecek alacağım.

القطار سوف يغادر.

Tren hareket etmek üzere.

سوف أقرأ الكتاب.

Kitabı okuyacağım.

سوف أجعله يسمع.

Ben onu dinlemek için alacağım.

سوف آكل التفاحة.

Elmayı yiyeceğim.

سوف يتقبلونني أيضًا.

Ayrıca beni kabul de edeceklerdir.

متى سوف تتصل

Ne zaman aradın?

سوف تجري تجارب صغيرة.

Küçük bir deney yaparız.

سوف آتي إليهم أيضًا

geleceğim onlara da geleceğim

لأن النظام سوف يتعطل!

çünkü sistem çökmüş olacak!

سوف نحظى ببعض المرح

Biraz daha eğleneceğiz

كل الماء سوف يتبخر

bütün su buharlaşacak

سوف تظهر لك لي.

Sana benimkini göstereceğim.

سوف اكون سعيد لمساعدتك

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.

سوف أبقى في المنزل.

Ben evde kalacağım.

- سأحميك!
- أنا سوف أحميك!

Seni koruyacağım!

سوف نضيع ، أليس كذلك ؟

Kaybedeceğiz, değil mi?

سوف نحصل على هذا

ne demek istediğimi anlarsınız.

سوف أشتري هديّة لتوم.

Tom için bir hediye alacağım.

متى وأين سوف نلتقي؟

Nerede ve ne zaman buluşacağız?

سوف تحضر اختى الإفطار.

Kız kardeşim kahvaltı hazırlayacak.

سوف يتوقف المطر قريبا

Çok geçmeden yağmur duracak.

حينها سوف تعيش تزايد الثقة

kendine güvenini ve duygusal gücünü artırmayı

سوف أغني لكم الأغنية الآن.

O şarkıyı şimdi söyleyeceğim.

وأننا سوف نبادل نشاطنا العقلي

Belki de beyin aktivitelerimizi ticari şekillerde kullanırız;

الجليد سوف يذوب بشكل أسرع.

buzullar çok daha hızlı eriyecek.

والذي سوف يغطي كل السكان،

yüksek nitelikli karakteristik özelliklere göre

سوف نستمر على هذا المنوال

Uzayın insanlığın faydası için

سوف تملأ تاريخك بمعلومات خاطئة

tarihini yanlış bilgilerle dolduracaksın

السؤال الذي سوف يخترق القلب

yüreğini sızlatacak o soru sorulur

توم يعرف ما سوف يحدث.

Tom, ne olacağını biliyor.

سوف تكتب رسالة بعد المدرسة.

Okuldan sonra bir mektup yazacak.

سوف أشاهد الأخبار على التليفزيون.

Ben şimdi televizyondaki haberleri izleyeceğim.

سوف يكون في البيت غداً.

O, yarın evde olacak.

توم سوف يحب هذا المكان.

Tom burayı sevecek.

سوف اذهب للتسوق بعد الغداء.

Öğle yemeğinden sonra alışverişe gideceğim.

غدا سوف ألعب كرة القدم.

Yarın futbol oynayacağım.

سوف أقدم نفسي في الاجتماع.

Ben toplantıda kendimi sunacağım.

سوف أسافر في مارس-آذار.

Ben Mart ayında ayrılıyorum.

سوف تؤتي جهودهم ثمارها بالفعل

Çabanız mutlaka sonuç verecek.

أنا سوف ازور المتحف اليوم.

Ben bugün bir müzeyi ziyaret edeceğim.

أنا سوف ألبس النظارات الشمسية.

Ben güneş gözlüğü takacağım.

- سوف تثق بك.
- ستثق بك.

O sana güvenecek.

سوف يصل الى باريس غداً.

O yarın Paris'e varacak.

سوف آتي غدا مرة أخرى

Yarın tekrar geleceğim.

أنا سوف أذهب لتفقد العمل

Ben işi kontrol edeceğim.

خدمات الجنازة سوف تقام بالكاتدرائية

Cenaze hizmetleri katedralde düzenlenecek.

في الواقع، سوف يستغرق لحظة فقط

Aslında sadece bir an sürecek.

سوف تخسر صلتك بالإقتصاد شيئاً فشيئاً.

bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.

إذا سوف تشعر بشعور جيد حياله،

kendini bu konuda çok iyi hissedeceksin

سوف أتحدث عن هذا الرجل هنا؟

Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.

هذا سوف يسبب جولات لتحسين المناخ،

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

اليوم سوف أتشارك معكم ثلاث استراتيجيات.

Bugün, sizinle sadece üç strateji paylaşacağım.

سوف نقضي على ميزانية الكربون المتبقية

Bir kaç yıl içinde kalan karbon bütçemizin

كريس: ومن سوف يموّل هكذا تجارب؟

CA: Bu deneyleri kim finanse edebilir?

سوف يقوم المتسللون باختراق كمبيوتر المدرس

öğretmenin bilgisayarını hackerlar hackleyecek

سوف تبحر بسفينة تدعى Apollo-11

Apollo-11 isimli bir gemiyle yola çıkılacaktı

هناك من يقول أنني سوف أسافر

Hem gezmiş olurum diyenler var ya

سوف كاتربيلر أيضا حماية من الأعداء

tırtılı da düşmanlardan koruyacak

سوف تتفكّك السلطة العثمانية في البلقان.

bilerek batıya dönüş hazırlığı için Anadolu'ya yürümeyi reddetti.

اينما تذهب ، سوف تجد سياح يابانيون .

Nereye giderseniz gidin, Japon turistleri bulursunuz.

- أنا ذاهب.
- سأذهب الآن.
- سوف أذهب.

- Gideceğim.
- Gidiyorum.

هو سوف لن يخلف وعده أبدا.

O asla sözünden dönmeyecek.

سوف يلعب كرة المضرب مع أصدقائه.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

كم من الوقت سوف تستغرق بعد؟

- Bu daha ne kadar sürecek?
- Bu ne kadar sürecek?

انا سوف اشتري لحم وجبنة وبندورة

Ben et, peynir ve domates satın alacağım.

أنت سوف تخرج عنها. هل تسمعني؟

Bunun dışında kalacaksın. Beni duyuyor musun?

سوف يكون عندنا الكثير من الطعام.

Bol yiyeceğimiz olacak.

لا تقلق. أنا سوف أعتني بها.

Aldırma. Ben hallederim.

لا شيء سوف تجنيه سوى دمار عقلك،"

bir kazancın yok, beynini yok etmek dışında."

وبأنني سوف يتوجب علي أن أفعل شيئاً.

ve kesinlikle bir şeyler yapmam gerekecekti.

- " لا، أنا مجرد صبي مستعبد." - "سوف تفعل."

"Hayır, ben sadece bir köle oğlanım." "Bileceksin."

وأيضاً سوف يفرض عقوبات على حركة الناس،

ve aynı zamanda insanların dolaşımını,

وحياة أطول من تلك التي سوف نعيشها.

ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.

♪ سوف نتخطى يوما ما الصعوبات ♪

♪ Bir gün üstesinden geleceğiz ♪

قلت ماذا سأفعل؟ قالوا سوف تكون مُعِداً.

- Ne yapacağım, dedim. - Hazırlık elemanı olacaksın, dediler.

سوف ترتديها حول عنقها في غرفة الولادة.

bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.

سوف تدركون أن هذا العمل الفني بأكمله

bu sanat eserinin aslında bir heykelin

سوف نظل نرى قصصا مثل قصة بيل

yine Belle'ninki gibi hikâyeler görürdük.

نحن جيل أخذ الكمبيوتر لأننا سوف ندرس

biz ders çalışacağız diye bilgisayar aldırmış bir nesiliz

إذا لم يكن كذلك ، سوف تتأذى لتكسر

değilse çattırt diye kırılıverirsin