Translation of "عادةً" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "عادةً" in a sentence and their turkish translations:

عادةً أمشي.

Ben genellikle yürürüm.

أشعر عادةً أني دخيلة،

Bazen kadın mücadelesine geç katılmış

عادةً ما ألعب التنس.

Ben genellikle tenis oynarım.

هل تشرب القهوة عادةً؟

Kahve içer misiniz?

- يشتبه الريفيون عادةً بالغرباء.
- ينظر أهل الأرياف إلى الغرباء عادةً نظرة شبهة.

Köy insanları geleneksel olarak yabancılardan kuşkulanırlar.

أحياناً 996، ولكن عادةً 965.

genellikle 9-6-5 çalışıyorum.

عادةً ما يقود سيارة أبيه.

Sık sık babasının arabasını sürer.

لا تهاجم الذئابُ الناسَ عادةً.

- Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.
- Kurtlar genellikle insanlara saldırmaz.

- عادةً ما أعود إلى المنزل الساعة الرابعة.
- أعود إلى البيت عادةً عند الساعة الرابعة.

Ben genellikle dörtte eve giderim.

ميكافيلي شخصية يسخر منها الغرب عادةً

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

في ذلك الوقت، كنّا نستخدم عادةً

O günlerde genellikle

كم مرة تسافر إلى الخارج عادةً؟

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

عادةً ما يفطر جدي عند السادسة.

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.

توم عادةً يشتري ملابس باهظة الثمن.

Tom genellikle pahalı giysiler alır.

لأن الناس عادةً يسألوننا مثل هذه الأسئلة

çünkü biliyorsunuz, bu soru günlük hayatımızda insanların bize sorduğu sorulardır,

عادةً أثناء ممارسة الرياضة مثل كُرة القدم.

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

أشرب عادةً كوبًا من الحليب على الإفطار.

Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.

عادةً ما نفطر السابعة و النصف صباحاً.

Genellikle 7:30 da kahvaltı yaparız.

لذا فعلت ما أفعله عادةً عندما أكون غاضبة:

Kızgınken her zaman yaptığım şeyi yaptım.

عادةً ما يذهبون إلى المدرسة من الاثنين الى الجمعة.

Genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderler.

نتجنب عادةً الحديث عن مخاوفنا وضغوطاتنا عندما يتعلّق الأمر بالمال.

Biz iş paraya geldiğinde genelde streslerimiz hakkında konuşmayız.

‫عادةً، تنفصل جراء القنادس عن أسرتها‬ ‫حين تلد أمها مجددًا.‬

Normalde, anneleri doğum yapınca su samuru yavruları aileden ayrılır.

- كان عادةً ما يناديني إتشيرو.
- كان يسميني اتشيرو.
- كان يطلق علي اسم اتشيرو.

O bana Ichiro dedi.

- متى تنام؟
- أي ساعة تنام؟
- متى تخلد إلى النوم عادةً؟
- متى تنام في العادة؟

Genellikle ne zaman yatarsın?

- عادةً ما تشرب أختي الكبيرة الشاي مع الحليب.
- كثيراً ما تشرب أختي الكبرى الشاي بالحليب.

Ablam sık sık sütlü çay içer.

انا ايضاً اوصي بزيارة مدينة واحدة على الاقل من المدن التي عادةً لا تزار من قبل السياح .

Ben de genellikle turistler tarafından ziyaret edilmeyen en az bir kentin ziyaret edilmesini öneririm.