Translation of "أزمة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أزمة" in a sentence and their turkish translations:

أزمة وظائف،

istihdam krizi,

يواجه الرجال أزمة.

Erkekler bir kriz içinde.

أزمة من العنف

şiddet krizi

أزمة اقتصادية وانهيار البنية التحتية،

Ekonomik kriz ve altyapının çökmesi,

لكن أزمة المناخ تم حلّها بالفعل.

İklim krizi zaten çözüldü.

بمهمات استطلاعية خلال أزمة الصواريخ الكوبية.

uçan eski bir casus uçak pilotu olan çaylak astronot Roger Chaffee de vardı .

وهو ما أدى إلى خلق أزمة صغيرة هنا.

ve bu küçük bir soruna yol açıyor.

لا أحد يتحرك كما لو أننا في أزمة.

Kimse bir krizin ortasındayız gibi davranmıyor.

- نحن نواجه كارثة كبيرة.
- نحن بصدد كارثة عنيفة.
- إننا نواجه أزمة ضخمة.

Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.

بعد كل شيء، هاتان المجموعتان فقط اللتان تستفيدان من أزمة المناخ، أليس كذلك؟

Sonuçta bu küresel krizden tek faydalananlar onlar, değil mi?