Translation of "أدى" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "أدى" in a sentence and their turkish translations:

‫على الأقل أدى العثة وظيفته...‬

Güve, hiç değilse amacını gerçekleştirdi.

واستطيع القول أن هذا أدى إلى

Bunun, benim üç sessiz devrim dediğim şeye

وهو ما أدى إلى خلق أزمة صغيرة هنا.

ve bu küçük bir soruna yol açıyor.

أدى الخدمة هناك، وكان قائداً هكذا كان جنديًا هكذا.

İşte şurada yaptı, şöyle bir lider, şöyle bir asker,

أدى الى حاجتنا الى التركيز في التدقيق على الحقائق

gerçekleri kontrol etmenin üzerinde çok daha fazla durulmasına yol açtı.

شن سولت هجومًا على الجناح أدى إلى إرباك العدو.

Soult, düşmanı kafasını karıştıran bir yandan saldırı başlattı.

حطم هجوم الفيلق السادس اليسار الروسي ، مما أدى إلى أحد

Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en

أما أنا وزملائي فنعتقد أن ما أدى لنجاحها المبهر هو رئتاها.

Ekibim ve ben, biz cevabın ciğerleri olduğunu düşünüyoruz.

‫بعد حدوث انفجار مما أدى بالنفق للانهيار‬ ‫وقتل العديد من عماله.‬

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

ذهبت قواته إلى العمل مباشرة ، مما أدى إلى صد هجوم قوي للتحالف ...

Birlikleri doğrudan harekete geçerek güçlü bir Koalisyon saldırısını durdurdu…

مما أدى ذلك الى تقسيمها الى اجزاء، وحصلت روسيا على حصة الأسد

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

أدى هذا إلى إبطاء تقدم الصليبيين، حيث اضطر بعض الفرسان إلى المناورة

Bu, haçlıların hareketini durdurdu, bazı şövalyeler

‫الذي ارتطم مما أدى إلى انزلاقه‬ ‫فحاولت التقاطه كي لا يسقط على الأرض،‬

elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,

في صربيا، ردّ الآقنجي الأتراك بغارات من دورهم، مما أدى إلى انتشار الخراب

Sırbistan'da Türk akıncıları güney Macaristan'a saldırdı

أخت زوجة بولين بونابرت ، مما أدى إلى ضم دافوت إلى عائلة القنصل الأول الممتدة.

baldızı Aimée Leclerc ile evlenmeye teşvik ederek Davout'u Birinci Konsolos'un geniş ailesine kattı.

مما أدى إلى وقوع مجازر في المجتمعات التي تؤوي العديد من منافسي فلاد على التاج

Vlad'ın yönetiminin düşmanı olanlara karşı katliam gerçekleştirdi.

السائل في دقيقتين ونصف فقط ، مما أدى إلى دفع إجمالي قدره سبعة ملايين ونصف المليون

oksijeni yakarak yedi buçuk milyon poundluk bir kombine itme gücü