Translation of "يواجه" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "يواجه" in a sentence and their turkish translations:

يواجه الرجال أزمة.

Erkekler bir kriz içinde.

هو يواجه العديد من العوائق.

O, birçok engellerle karşılaşır.

يواجه هذا الفيروس الآن في تركيا.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

‫من دونهم، يواجه ليلة خطيرة البرودة وحده.‬

Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.

لم يواجه صعوبةً تذكر في حلّ المشكلة.

Problemi çözmede bir zorluk çekmedi.

كيف هو الوضع لشخصٍ عادي عندما يواجه محكمة.

ortalama bir insan için mahkemeye gitmenin nasıl olduğunu anlatayım.

لكنه كان يواجه العملاق المسمى Microsoft مرة أخرى

Fakat karşısında yine Microsoft denen dev duruyordu

‫يواجه ضوء القمر صعوبة‬ ‫في اختراق هذه الغابة المتشابكة.‬

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

ولكن على الرغم من التقدم الناجح في البداية في ترانسيلفانيا، رومانيا يواجه بسرعة

Fakat başlangıçtaki başarılı ilerlemeye rağmen Transilvanya'ya girince, Romanya hızla bir

وقد كان هذا البرنامج يواجه صعوبات عندما كان يُعرض فقط على البي بي سي.

Üstelik BBC'deyken sallantıda olan bir diziydi.