Examples of using "يتحرك" in a sentence and their turkish translations:
Bu yerinden kımıldamaz! Evet, bundan memnunum.
böylece bir yere gidemez. Bu beni güvende tutar.
şu anda burun deliklerinizde gezinen hava.
çok fazla değişmedi.
At durdu ve kımıldamadı.
Tanrım, bu yerinden oynamak istemiyor. Tanrım!
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
Yine umuyorum ki insanlar her gün bu parktan geçtiklerinde
Kimse bir krizin ortasındayız gibi davranmıyor.
daha sonrasında ise rastgele hareketler ederek güneş sisteminin içerisinde ilerliyor
bir çizgi roman süper kahramanı ile kıyaslayalım.
Sırbistan'daki durumu istikrara kavuşturmak ve vasal Stefan'ın gücünü güçlendirmek için
Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.