Translation of "أحد" in Turkish

0.097 sec.

Examples of using "أحد" in a sentence and their turkish translations:

- لن يوظفك أحد.
- لن يوظفكم أحد.
- لن يوظفكن أحد.

Kimse seni işe almayacak.

- لا أحد يعلم.
- لا أحد يعلم
- لا أحد يعرف.

Kimse bilmiyor.

- لن يسيء لك أحد.
- لن يسيء لكما أحد.
- لن يسيء لكم أحد.
- لن يصبك أحد بالأذى.
- لن يصبكما أحد بالأذى.
- لن يصبكم أحد بالأذى.
- لن يصبكن أحد بالأذى.
- لن يسيء لكن أحد.

Seni hiç kimse incitemez.

- لا يفهمني أحد.
- لا أحد يفهمني.

- Hiç kimse beni anlamıyor.
- Kimse beni anlamıyor.

أي أحد؟

Hiç kimse, değil mi ?

- لم يأذني أحد.
- لم يسيء إليك أحد.

Hiç kimse beni incitmedi.

- لا أحد يسكن هناك.
- لا أحد يقطن هناك.
- لا أحد يعيش هناك.

Orada kimse yaşamıyor.

- لا أحد طلب منه ذلك.
- لا أحد سأله.

Ona hiç kimse sormadı.

- هل من أحد لمساعدتي؟
- هل من أحد ليساعدني؟

Birisi bana yardımcı olabilir mi?

- لم يصب أحد بأذى.
- لم يصب أحد بجروح

Kimse yaralanmadı.

- لا أحد سمع صياح توم.
- لا أحد سمع صراخ توم.
- لم يسمع أحد صياح توم.
- لم يسمع أحد صراخ توم.

Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.

- لم يخبرني أحد بوجودك هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكما هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكم هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكن هنا.

- Burada olduğunu kimse bana söylemedi.
- Burada olduğunuzu kimse bana söylemedi.

وأتذكر أحد النزاعات

O dövüşlerden birini hatırlıyorum.

بالتأكيد لا أحد.

Tabii ki hayır.

لن يفعل أحد.

hiç kimse inanmaz.

لم يخبرني أحد.

Kimse sebebini bulamamıştı.

‫أحد مخلوقات الكوابيس.‬

Kâbuslardan fırlama bir şey.

لا أحد يشاهدك،

böyle bir durumda bile,

إذا لمست أحد

birisine dokunursa

لم يقل أحد؟

Diyenler olmadı mı?

لم يشجّعها أحد.

Hiç kimse onu teşvik etmedi.

لم يرسب أحد.

Kimse başarısız olmadı.

أحد أعمامي طبيب.

Benim bir amcam bir doktordur.

لا أحد بالداخل.

İçeride kimse yok.

لم يكذب أحد.

Hiç kimse yalan söylemedi.

لم يرني أحد.

Kimse beni görmedi.

لن يوقفني أحد.

Beni kimse durduramaz.

هل توفي أحد؟

- Birisi öldü mü?
- Birisi mi öldü?

لا أحد هنا.

Görünürde hiç kimse yok.

لا أحد يوقفك

- Seni durduran yok.
- Kimse seni durdurmuyor.

لن يعرف أحد.

- Hiç kimse bilmeyecek.
- Kimse bilmeyecek.

لم يأتي أحد.

Hiç kimse gelmedi.

لا أحد يعرف.

Kimse bilmiyor.

لن يأتي أحد.

Kimse gelmiyor.

لم يساعدني أحد.

Hiç kimse bana yardım etmedi.

لا أحد يفهمني.

Hiç kimse beni anlamıyor.

لن ينساها أحد.

Hiç kimse onu asla unutmayacak.

لا أحد جائع.

Hiç kimse aç değil.

لن يمسّني أحد.

Kimse bana dokunmak istemeyecektir.

لا أحد يشكو.

Hiç kimse şikayet etmiyor.

- لا أحد كان يتوقع ذلك.
- لم يتوقع أحد ذلك.

Kimse bunu beklemiyordu.

لا أحد ، ولكن لا أحد سيغادر منزله لمدة 14 يومًا

14 gün boyunca hiç kimse ama hiç kimse evinden çıkmayacak

- لا يوجد أحد في البيت.
- لا يوجد أحد في المنزل.

Evde kimse yok.

- لم يكن أحد في البيت.
- لم يكن أحد في المنزل.

- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.

وعدم الانتماء لأي أحد.

ve hiç kimseye ait olmama duygusunu.

رفع أحد التلاميذ يده.

Arkadan bir el kalktı.

ولا أحد يتكلم عنها.

Kimse bundan bahsetmiyor.

ولكن لا أحد سيصدقك

kimse sana inanmaz.

هذا أحد أهدافنا الطامحة.

Zor hedeflerimizden biri bu.

وطالبي برؤية أحد المسؤولين.

ve bir müdür görmek istediğini söylüyorsun.

وكما يقول أحد الآباء:

Bir ebeveyn, birinci sınıfa giden çocuğun

هل يسمع أحد صوتي؟

sesimi duyan var mı?

ألن يقول أحد الحقيقة؟

Birileri gerçekleri anlatmayacak mı?

لا أحد يعرف. تختفي.

Kimse bilmiyor ki. Kayboluyor.

إذن أحد أفضل الحلول

İklim değişikliğinden kaynaklanan

وقال لي أحد محرريه:

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

أحد الولدين يعرف ذلك.

Bu iki çocuktan biri onu biliyor.

لا أحد يهتمّ بهذا .

O, kimsenin umurunda değil.

لا أحد يستمع إليّ.

- Kimse beni dinlemedi
- Kimse beni dinlemedi.

لا يهتم أحد برأيك.

Kimse senin ne düşündüğüne aldırmaz.

لم يصدّق أحد قصّته.

Hiç kimse onun hikayesine inanmadı.

هل تبحث عن أحد؟

- Birini mi arıyorsun?
- Sen birini arıyor musun?
- Birisini mi arıyorsun?
- Birisini mi arıyorsunuz?

لا أحد يهتم لأمري.

Kimse beni umursamıyor.

لا أحد يعيش معي.

Kimse benimle yaşamıyor.

لا أحد يعرف إسمه.

Hiç kimse onun adını bilmiyor.

لا أحد ينسى بلدي.

Hiç kimse ülkemi unutmaz.

هل أى ينظر أحد؟

Birisi bakıyor mu?

لا أحد يتكلم معي.

Kimse benimle konuşmuyor.

لم يقتلني أحد بعد.

Henüz kimse beni öldürmedi.

لم يرى أحد توم.

- Kimse Tom'u görmedi.
- Tom'u hiç kimse görmedi.

هلا ساعدني أحد رجاءا؟

Lütfen, biri bana yardım edebilir mi?

هلا أعطاني أحد سكينا؟

Biri bana bir bıçak verebilir mi?

هل ذكر أحد إسمي؟

Birisi benim adımdan bahsetti mi?

علي التكلم مع أحد.

- Birisiyle konuşmak zorundayım.
- Birisiyle konuşmam gerekiyor.

لم لم يحذّرني أحد؟

Neden kimse beni uyarmadı?

لم يكن هناك أحد.

Hiç kimse yoktu.

لم يصدقها أحد البتّة.

Hemen hemen hiç kimse ona inanmadı.

لا أحد في الغرفة.

Odada kimse yok.

هذا أحد الاحتمالات بالتأكيد

O, kesinlikle bir olasılıktır.

لا أحد يملك القمر.

Kimse ayın sahibi değil.

لم يأتِ أحد للدورة.

Kimse kursa gelmedi.

أنا أحد الرجال الصالحين.

Ben iyi adamlardan biriyim.

هل غاب أحد اليوم؟

Bugün devamsız biri var mı?

هي تغازل كل أحد.

O herkesle flörtlü.

لا أحد يقرأ مدونتي

Hiç kimse bloğumu okumuyor.

لم يأكل أحد الكعكة.

Kimse keki yemedi.

لا يعرف أحد اسمه.

Hiç kimse onun adını bilmiyor.

لا أحد علم بذلك.

Onu hiç kimse bilmiyordu.

بالكاد لم يصدّقها أحد.

- Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
- Neredeyse kimse ona inanmadı.

لم يرى أحد فاضل.

Hiç kimse Fadıl'ı görmedi.

لا أحد أتى لمساعدتنا.

Kimse imdadımıza gelmedi.

هل هناك أحد بالخارج؟

Orada kimse var mı?

لم يأت أحد لمساعدتي.

Bana yardım etmek için hiç kimse gelmedi.

إذا قال لك أي أحد ،

Örneğin biri şunu dediğinde:

ولم يسمع عنها أحد قط !

ve hiç kimse böyle bir şey duymamıştı.