Translation of "Olmuştur" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Olmuştur" in a sentence and their spanish translations:

önemli bir tarihi sapma olmuştur.

han sido una gran aberración histórica.

Kültür karmaşası bizim düşmanımız olmuştur

La confusión cultural se ha convertido en nuestro enemigo.

Cinayetlerin sayısında bir artış olmuştur.

Ha habido un aumento en el número de asesinatos.

Birkaç çocuk felci vakası olmuştur.

Ha habido varios casos de parálisis infantil.

- Senin nasihatın bana her zaman yardımcı olmuştur.
- Tavsiyelerin bana hep yardımcı olmuştur.

Tus consejos siempre me son de ayuda.

O gün dersi gölgelediği zamanlarınız olmuştur.

en el que su realidad eclipsó la lección del día.

...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.

esta es la rana ubicada más al norte del mundo.

Geceler her daim bize yabancı olmuştur.

Siempre hemos sido extraños a la noche.

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

Me ha ayudado mucho. Muy bien.

O her zaman sınıfın başkanı olmuştur.

Él siempre ha estado al frente de la clase.

Tom yıllardır benim bir arkadaşım olmuştur.

Tom es mi amigo desde hace muchos años.

Bu her zaman bu şekilde olmuştur.

- Así ha sido siempre.
- Esta es siempre de la manera que ha sido.
- Esta es de la manera que ha sido siempre.

Tom gizlice yıllardır Mary'ye aşık olmuştur.

Tom ha estado secretamente enamorado de Mary por años.

"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.

A veces, se lo llama el "tiburón de las dunas".

Bu şirket şimdiye kadar çok başarılı olmuştur.

- La compañía ha sido muy exitosa hasta ahora.
- Esa compañía ha sido muy exitosa hasta ahora.

Artık ortam iyice ısınmış, savaş kaçınılmaz olmuştur.

El escenario estaba listo para el conflicto.

Sizin tavsiyeniz bana her zaman yardımcı olmuştur.

Tus consejos siempre me han sido de mucha ayuda.

Hikayeye, çizgi romana bir çok şeye konu olmuştur

ha sido objeto de muchas historias, cómics,

Binanın sadece bir kısmı deprem tarafından tahrip olmuştur.

Solo parte del edificio fue destruído por el terremoto.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

En Japón, inspiró la leyenda de un ciempiés gigante llamado Ōmukade.

Tom'un davranış şekli ile ilgili çok sayıda şikâyetler olmuştur.

Ha habido un montón de quejas sobre la forma de comportarse de Tom.

- Hepimizin inişli çıkışlı dönemleri olmuştur.
- Hepimizin iyi ve kötü günleri vardır.

Todos tenemos nuestros altibajos.

Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

La conquista de Inglaterra por los normandos tuvo un gran efecto sobre la lengua inglesa.

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Espero que la perspectiva de la vida haya sido una inspiración para nosotros también.

İlerleme insanların sosyal hayatı söz konusu olduğunda bugüne kadar olduğu gibi, gerçekten çok yavaş olmuştur.

El progreso ha sido sin dudas lento, en cuanto a lo que concierne a la vida social de la gente.