Translation of "Yardımcı" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Yardımcı" in a sentence and their spanish translations:

Yardımcı oluyorsanız,

a que manejen mejor su enfermedad crónica,

Yardımcı olabilir.

Eso podría ayudar.

Ona yardımcı olmalısın.

Debes ayudarlo.

Ona yardımcı oluyor.

Ella le está ayudando.

Nasıl yardımcı olabilirim?

¿Cómo puedo ayudar?

Bu yardımcı olmayacak.

Eso no va a ayudar.

Bu bir yardımcı.

Es un vicio.

Bu yardımcı olur.

Esto ayudará.

Bu yardımcı olmalı.

Esto debería ayudar.

Anneme yardımcı olmalıyım.

- Debo ayudar a mi madre.
- Tengo que ayudar a mi madre.

Bir yardımcı tutmalıyım.

Necesito contratar a un asistente.

Birbirimize yardımcı olduk.

Nos ayudamos el uno al otro.

O yardımcı olmalı.

Eso debería ayudar.

Bu yardımcı olmuyor.

Eso no ayuda.

O, yardımcı olabilir.

Eso podría ayudar.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Memnuniyetle sana yardımcı olacağım.

- Te ayudo con gusto.
- Estaré encantado de ayudarle.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.

- Te ayudo con gusto.
- Estaré encantado de ayudarle.

Engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler.

Es menos probable que aparezcan el momento.

Yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.

los que lleven el control de sus vidas.

Yetişkinlere "büyük yardımcı" diyoruz.

Tenemos "Auxiliar Veterano" para los adultos.

"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.

y seguir y seguir y seguir".

Yardımcı olmak bizim görevimizdir.

Ayudar es nuestra obligación.

Bana yardımcı olur musun?

¿Me ayudarás?

Güçlüler zayıflara yardımcı olmalıdır.

El fuerte debe ayudar al débil.

Bob bana yardımcı oldu.

Bob me ayudó.

Anneme mutfakta yardımcı oldum.

Ayudé a mamita en la cocina.

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Los amigos deben ayudarse mutuamente.

O size yardımcı olacak.

Él te va a ayudar.

O ona yardımcı olur.

La ayuda.

Hepimiz hasata yardımcı olduk.

Todos nosotros ayudamos con la cosecha.

O size yardımcı olamaz.

Él no puede ayudarte.

Lütfen bana yardımcı olun.

- Por favor échame una mano.
- Ayúdame, por favor.
- Por favor, ayúdeme.

Bunda Tom'a yardımcı olamam.

No puedo ayudar a Tom con eso.

Bana yardımcı olabilir misiniz?

- ¿Puede usted ayudarme?
- ¿Podría usted ayudarme?
- ¿Pueden ayudarme?

Yardımcı olmak istiyor musun?

- ¿Quieres ayudar?
- ¿Querés ayudar?

Tom'u kurtarmana yardımcı olacağız.

Te ayudaremos a rescatar a Tom.

Tom kendine yardımcı oldu.

- Tom se sirvió.
- Tom se ayudó a sí mismo.

Tom yardımcı pilot koltuğundadır.

Tom está en el asiento del copiloto.

Saatimi onarmama yardımcı oldu.

Él me ayudó a arreglar mi reloj.

Biz birbirimize yardımcı olmalıyız.

Deberíamos ayudarnos los unos a los otros.

Ben sana yardımcı olmayacağım.

- No te voy a ayudar.
- No te ayudaré.

Tom bize yardımcı olur.

Tom nos ayuda.

Ben Tony'ye yardımcı oldum.

- Le ayudé a Tony.
- Ayudé a Toni.

Tom size yardımcı olacak.

Tom le será de ayuda a usted.

Onlar yoksullara yardımcı olacaklar.

Ellas ayudarán a los pobres

Tom'un çalışmasına yardımcı ol.

- Ayuda a Tom a estudiar.
- Ayúdale a Tom a estudiar.

Her şey yardımcı olacaktır.

Cualquier cosa ayudará.

Sana yardımcı olabileceğime inanıyorum.

- Creo que te puedo ayudar.
- Creo que lo puedo ayudar.
- Creo que la puedo ayudar.
- Creo que las puedo ayudar.
- Creo que los puedo ayudar.

Sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.

Solo estaba tratando de ayudar.

Tom hiç yardımcı olmuyor.

Tom no está ayudando para nada.

Tom biraz yardımcı oldu.

Tom ayudó un poco.

Umarım o yardımcı olur.

Espero que te sirva.

Mary Tom'a yardımcı oldu.

Mary le ayudó a Tom.

Yaptığımın yardımcı olduğunu umuyorum.

Espero que lo que hice ayudara.

Yardımcı olmamı ister misin?

¿Quieres que yo ayude?

O ona yardımcı oldu.

Ella le ayudó.

Tom size yardımcı olsun.

Haz que Tom te ayude.

Tom, Mary'ye yardımcı oluyor.

Tom está ayudando a Mary.

Tanrı size yardımcı olabilir!

¡Que Dios te ayude!

Tom bize yardımcı olmadı.

Tom no nos ayudaría.

Size nasıl yardımcı olabilirim?

- ¿En qué puedo ayudarlo?
- ¿En qué puedo ayudarte?

- Ben size yardımcı olabilir miyim?
- Ben size yardımcı olabilir mi?

¿Puedo ayudarte?

Sağlıklarını düzeltmeye yardımcı olabilir mi?

ayudarles a cambiar su salud?

Iki şeyi yapmanıza yardımcı oluyor.

es que te ayuda con dos aspectos muy importantes.

Avcılara yardımcı olmak için evcilleştirilmişti.

sino para ser compañeros de los cazadores.

çocuğun dünyaya gelmesinde yardımcı olan

se refiere a un individuo que ayuda a concebir un niño,

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

Mujer: Samaritanos, ¿puedo ayudarte?

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

Esto ayudará a mucha gente.

Bir robot nasıl yardımcı olabilir?

¿Y cómo podría ayudar un robot?

Gibi yardımcı hizmetler ile ilgiliydi .

policía militar, prisioneros de guerra y seguridad de las líneas de suministro.

Ameliyat ona yardımcı olacak mı?

¿Ayudará la cirugía?

Onun bize yardımcı olacağını umuyoruz.

Esperamos que nos ayude.

Size yardımcı olabilir miyim, madam?

¿Le puedo ayudar, señora?

Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.

Si me hubieras ayudado, podría haber terminado el trabajo.

Ben belki size yardımcı olamam.

Me es imposible ayudarte.

Bana biraz yardımcı olabilir misin?

¿Puedes ayudarme un poco?

Bu konuda bana yardımcı olun.

Por favor ayúdame con esto.

Ona yardımcı olacak arkadaşı yoktu.

No tenía ningún amigo que le ayudase.

Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?

Buenos días, ¿en qué le puedo servir?

Kimse bana asla yardımcı olamaz.

Nunca nadie puede ayudarme.

Ev ödevimde bana yardımcı ol.

Ayúdame con los deberes.

Zorlukların olduğunda sana yardımcı olacağım.

Cuando tengas dificultades, te ayudaré.

Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.

Su consejo no sirvió de mucho.

Teşvikler her zaman yardımcı olur.

Un incentivo siempre ayuda.

Bagajınıza yardımcı olmama izin verin.

Déjeme que la ayude con su equipaje.

O, benim taşınmama yardımcı oldu.

Él me ayudó a mudarme.

İstersen o sana yardımcı olur.

- Si se lo pides, te ayudará.
- Te ayudará si se lo pides.

Onun caddeyi geçmesine yardımcı oldum.

Lo ayudé a cruzar la calle.

Lütfen ödevimde bana yardımcı ol.

- Por favor, ayúdame con los deberes.
- Por favor, échame una mano con los deberes.

Size yardımcı olabileceğimizden oldukça eminim.

Estoy bastante seguro de que os podemos ayudar.

Bu ilaç size yardımcı olacaktır.

- Esta medicina te ayudará.
- Esta medicina le va a ayudar.