Translation of "Kalmaz" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kalmaz" in a sentence and their spanish translations:

Hataya yer kalmaz.

No habría lugar para el error.

Su süzgeçte kalmaz.

El agua no se queda en un colador.

Pek de yanıma kalmaz.

no tanto.

Ilgilenecek hiç enerjiniz kalmaz.

como las relaciones humanas.

Hayat asla aynı kalmaz.

La vida nunca se mantiene igual.

şapşal dilin buna bağlı kalmaz.

que su lenguaje tonto no se adherirá a él.

Yalnız kalır kalmaz mektubu açtı.

Ella abrió la carta tan pronto se encontró a solas.

O asla uzun süre kalmaz.

Él nunca se queda por mucho.

O, asla okula geç kalmaz.

Nunca llega tarde a la escuela.

Tom neredeyse asla geç kalmaz.

Tom casi nunca llega tarde.

Tom bütün gece dışarıda kalmaz.

Tom nunca se queda fuera toda la noche

Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.

A fin de cuentas, nada dura para siempre.

Andy bir randevuya asla geç kalmaz.

Andy nunca llega tarde a una cita.

Tom neredeyse randevularına hiç geç kalmaz.

- Tom casi nunca llega tarde a sus compromisos.
- Foma casi nunca llega tarde a los encuentros.

Tom randevularına neredeyse hiç geç kalmaz.

Tom casi nunca llega atrasado a sus compromisos.

O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.

No pasa una semana sin que le escriba a su madre.

Ve bu sadece sanat ve doğayla kısıtlı kalmaz.

Y esto no se aplica solo al arte o la naturaleza.

Ve bu sadece bir iş yeriyle sınırlı kalmaz.

Y esto no solo se limita al espacio laboral.

O her hafta ona yazmaktan asla geri kalmaz.

Nunca deja de escribirle todas las semanas.

Tom her zaman geç kalmaz fakat sık sık kalır.

Tom no siempre llega tarde, pero a menudo sí.

- Birçoğu bu hastalık yüzünden hayatta kalmaz.
- Çoğu bu hastalıktan kurtulamaz.

Pocos sobreviven a esta enfermedad.

O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.

Ella lo visita muy a menudo, pero nunca se queda por mucho tiempo.

Her şeyi son yudumuna kadar iç, böylece içinde bir şey kalmaz.

Bébete todo, tal que no quede nada dentro.

Tom bizi oldukça sık ziyaret eder ama asla çok uzun kalmaz.

Tom nos visita bastante a menudo, pero nunca se queda mucho tiempo.