Translation of "Geride" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Geride" in a sentence and their spanish translations:

Geride bıraktığım neydi?

- ¿Qué fue lo que olvidé?
- ¿Qué fue lo que dejé?

İpten geride dur.

Aléjate de la cuerda.

Geride durun lütfen.

Por favor, retroceda.

Çanta geride bırakıldı.

La bolsa se quedó atrás.

Ben geride bırakıldım.

Me dejaron atrás.

Tom'u geride bıraktım.

Dejé a Tom atrás.

Geride ne bıraktım?

¿Qué dejé atrás?

Eşyanı geride bırakma.

- No deje sus cosas atrás.
- No olvides tus cosas.

Savaş geride kaldığında ise

y cuando la guerra había acabado,

Tehlikeli bölge geride kaldı.

Superó la zona de peligro.

Brian eşyalarını geride bıraktı.

Brian olvidó sus pertenencias.

- Geride bırakıldım.
- Arkada bırakıldım.

Me dejaron atrás.

En kötüsü geride kaldı.

Ya pasó lo peor.

Her şeyi geride bıraktım.

Dejé todo atrás.

Daha geride oturmak istiyorum.

Me gustaría sentarme más atrás.

Bazı öğrenciler geride kaldı.

Algunos estudiantes se quedaron atrás.

geride kalanların zorluklarıyla da karşılaştık.

a los desafíos que quedaban.

Çok fazla kişi geride bırakılıyor.

Y muchos quedan abandonados en el camino.

Tüm bu engeller geride kaldı.

Todas las barreras están detrás nuestro.

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.

Alguien dejó su paraguas.

- Tom geride kaldı.
- Tom kaldı.

Tom se quedó atrás.

Bence bu işte geride kalıyoruz.

Creo que nos estamos atrasando en este trabajo.

Sami her şeyi geride bıraktı.

Sami lo dejó todo.

Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.

Tratémoslo con cuidado, dejemos una ínfima huella.

O, her konuda beni geride bırakıyor.

Él me supera en todas las asignaturas.

Çok yavaş yürüdüğü için geride kaldı.

Se quedó atrás porque caminaba muy despacio.

Geçmişi geride bırakın ve devam edin.

Deja el pasado atrás y sigue adelante.

Taro'nun acelesi vardı ve cüzdanını geride bıraktı.

Taro tenía prisa y se olvidó su cartera.

Acele et, yoksa tren seni geride bırakacak.

Date prisa o perderás el tren.

Biz onun geride bıraktığı müzik için minnettarız.

Estamos agradecidos por el legado musical que él dejó.

Geçmişi geride bırak ve şimdiye dikkat et.

- Dejá el pasado atrás y preocupate por el presente.
- Deja el pasado atrás y preocúpate por el presente.

İpotek ödemelerinde giderek daha fazla insan geride kalıyor.

Cada vez más gente se está retrasando en el pago de la hipoteca.

Dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

que han sido olvidados y abandonados.

Ona geride bıraktığı şeyleri vermek için onu geri çağırdı.

Ella lo llamo para darle algo que él había olvidado.

Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.

Los conservacionistas redoblan esfuerzos para rescatar a los rinocerontes salvajes que quedan.

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

Los acantilados brindan algo de seguridad. Pero ella se quedó atrás.

10 bin askeri geride kalıp Hristiyan işgaline karşı tedbir olarak bıraktı.

10,000 tropas a quedarse atrás y resguardar a Egipto contra una posible invasión cristiana.

Üçüncüsü CSM'yi uçurmak için geride kalırken, iki astronot tarafından pilotluk yapılacaktı.

Sería pilotado por dos astronautas, mientras que el tercero se quedaba atrás para pilotar el CSM.

Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.

La tasa de homicidios del país ha superado la de las ciudades más peligrosas del mundo.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.

Para decirlo sin rodeos, la razón por la que este equipo no va a ganar es porque usted les está frenando.

- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.

- Abandonad la esperanza, todos los que entráis aquí.
- Oh vosotros los que entráis, abandonad toda esperanza.
- Abandone toda esperanza quien entre aquí.

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

Más allá de las luces de la ciudad, en el océano abierto y oscuro, los lobos están más seguros.

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

retroceder hacia la frontera francesa, dejando atrás varias guarniciones bien abastecidas.

Daha geride ise, Roma merkezinin ve arkada ki birliklerin ön hatta neler olduğunu anlaması vakit alıyor.

Más atrás, pasa algo de tiempo antes de que los romanos del centro y retaguardia se den cuenta de lo que está sucediendo al frente.

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

Por eso Tatoeba es multilingüe. Pero no esa clase de multilingüe, no del tipo en el que las lenguas están simplemente emparejadas, y donde algunos pares se quedan atrás.