Translation of "Babanın" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Babanın" in a sentence and their spanish translations:

Ben babanın ortağıyım.

Soy el socio de tu padre.

Babanın adı ne?

¿Cómo se llama tu padre?

Babanın söylediklerine kulak asma

No hagas ningún caso a lo que dice tu padre.

Anne babanın tavsiyesini küçümsememelisin.

No debes menospreciar un consejo de tus padres.

Babanın vefat ettiğini bilmiyordum.

No sabía que tu padre había fallecido.

Babanın ne dediğini duydun.

Tú has oído lo que tu padre ha dicho.

Annenle babanın arası nasıl?

¿Cómo se están llevando tus padres?

Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

¿Sabes a dónde se ha ido tu padre?

Babanın doğum gününü hatırlıyor musun?

¿Recuerdas el cumpleaños de tu padre?

Ve böylece babanın ölümü ve intikamın

Y entonces inventas una historia sobre la muerte del padre y la forma en que

Babanın doğduğu kenti ziyaret ettin mi?

¿Has visitado la ciudad en que nació tu padre?

Oğlun, neredeyse senin babanın bir kopyası.

Tu hijo es casi una copia de tu padre.

Sen babanın kim olduğunu biliyor musun?

¿Sabes quién es tu padre?

Babanın sana yardım etmesini rica et.

- Pídele a tu padre que te ayude.
- Pídele ayuda a tu padre.

Güneş sadece senin babanın pencerelerinde parlamaz.

El sol no brilla solo en las ventanas de tu padre.

Hiçbir anne babanın almaması gereken bir telefondu.

Esa llamada que ningún padre debería recibir.

- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Babanın nereye gitmiş olduğunu biliyor musun?
- Baban nereye gitti, biliyor musun?

¿Sabes a dónde se ha ido tu padre?

- Michael, bu babanın ve benim buluştuğumuz ilk restorandır.
- Michael, bu, babanın ve benim ilk randevumuzun olduğu restorandır.

Michael, este es el restaurante donde tu padre y yo tuvimos nuestra primera cita.

O aynı bu katil olan babanın oğlu Kemal'di

él era el mismo padre, el padre de este asesino

Sen hiç babanın çalıştığı ofisi ziyaret ettin mi?

¿Has visitado alguna vez la oficina en la que trabaja tu padre?

Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir.

La hermana de su padre o de su madre es su tía.

Babanın gitarını satmak istediğine tam olarak emin misin?

¿Estás absolutamente seguro de que quieres vender la guitarra de tu padre?

Lütfen babanın kim olduğunu bana tekrar söyler misin?

¿Podrías repetirme quien es tu padre?

Babanın sana yapmanı söylediğini şeyi yapsan iyi olur.

Es mejor que hagas lo que tu padre te dijo.

Tayland'da, çocuk yetiştirme babanın sorumluluğu değildir; tamamen anneye aittir.

En Tailandia, criar a los niños no es la responsabilidad del padre; es en su totalidad de la madre.

Noel babanın gerçekten olup olmadığını anneme sorduğumda dokuz yaşındaydım.

Tenía nueve años cuando le pregunté a mi madre si de verdad existía Santa Claus.

Anne ve babanın dışarıda yemek yememiz için bize izin vermeleri iyiydi

Fue amable de tus padres dejarnos comer afuera.