Translation of "Ay'ın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Ay'ın" in a sentence and their spanish translations:

Ay'ın önünü kapatıyorlar.

que oscurecen la luna.

Ay'ın atmosferi yoktur.

- La luna no tiene atmósfera.
- La Luna no tiene atmósfera.
- La Luna carece de atmósfera.

Ay'ın kendi ışığı yoktur.

La luna no tiene luz propia.

...Ay'ın ışığının hükmünde olduğu yer.

se rigen por la luz de la luna.

Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.

El final del ciclo lunar mensual.

Ay'ın evreleriyle dalgalanan o ritimle.

que fluctúa con las fases de la luna.

Ay'ın dünyanın çevresinde döndüğünü öğrendik.

Aprendimos que la Luna gira alrededor de la Tierra.

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

Cuando comencé a trabajar en el origen de la Luna,

Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.

que el océano hace sus demostraciones más mágicas.

Oysaki Ay'ın tek ışık kaynağı Güneş'ti

Sin embargo, la única fuente de luz de la Luna era el Sol.

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

Era imposible comunicarse con la tripulación mientras estaban detrás de la Luna.

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

La explicación principal del origen de la Tierra y la Luna

Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay'ın yüzeyinde yürüyorlardı.

Neil [Armstrong] y Buzz Aldrin habían llegado a la luna.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

A medida que la luna brilla más, los supersentidos se vuelven menos potentes.

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

la fuerza gravitacional de la Luna es lo bastante fuerte para arrastrar nuestros océanos hacia ella.

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

Durante la oscuridad de la luna nueva, galaxias lejanas iluminan el cielo nocturno.

Görevi, gelecekteki iniş yerleri için Ay'ın yüzeyini incelemek olacaktır.

Su trabajo consistiría en estudiar la superficie de la Luna en busca de futuros lugares de aterrizaje.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

Pronto, la leona perderá las ventajas que traen las noches oscuras.

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

Ayudados por la marea alta de la luna nueva, varios miles de su especie están saliendo a la superficie.

Bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti

prueba del módulo lunar en la órbita de la Tierra, sería enviado en una misión para orbitar la

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

cohetes más pequeños y ensamblándola en órbita alrededor de la Tierra.

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

Como muchos otros animales, su fortuna está ineludiblemente ligada a las fases de la luna.

Son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek

Cuando el Apolo 8 llegó a la Luna, la tripulación tuvo que encender su gran motor SPS para reducir la velocidad