Translation of "Paylaşıyor" in Russian

Takım, kaptanlarının görüşünü paylaşıyor.

Команда разделяет мнение своего капитана.

Bir odayı kız kardeşiyle paylaşıyor.

- Она делит комнату со своей сестрой.
- Они с сестрой живут в одной комнате.

Tom erkek kardeşiyle bir oda paylaşıyor.

Том делит комнату с братом.

Tom ve Mary onun sorumluluğunu paylaşıyor.

Мэри и Том несут одинаковую ответственность за это.

Tom üç arkadaşı ile bir daireyi paylaşıyor.

Том делит квартиру с тремя друзьями.

Dorenda gerçekten iyi bir kız. Kurabiyelerini benimle paylaşıyor.

Доренда реально классная девка, ведь она делится со мной своими печеньками.

Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

Всё больше и больше супругов распределяют между собой обязанности по дому.

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.

Канада и Мексика обе граничат с США.

- Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek öğrenci ha? Bu oldukça tuhaf bir durum.
- Bir şemsiyeyi iki erkek öğrenci mi paylaşıyor? Ne tuhaf.

Два школьника под одним зонтом? Как странно.