Translation of "Benimle" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Benimle" in a sentence and their japanese translations:

- Evlen benimle.
- Benimle evlen.

私と結婚して。

- Benimle birlikte gel.
- Benimle gelin.

- 私といっしょに来なさい。
- 私と来て。
- 私について来て。

- Benimle geleceksin.
- Benimle gelmek zorundasın.

君は僕と一緒に来るのだ。

Benimle geliyorsunuz.

一緒に来い

Benimle konuşma.

- 私に話しかけないで。
- 話しかけてこないで。

Benimle gelin.

- 私についてきなさい。
- 私と一緒に来なさい。

Benimle konuş!

- 話してよ!
- 話せよ!

Benimle kalmalısın.

私と一緒にいたほうがいいよ。

Benimle konuşma!

- 私に何も話しかけないで!
- 私に話しかけないで。
- 話しかけてこないでよ!

- Benimle dalga geçme.
- Benimle alay etme.

- からかわないで。
- バカにしないで。

- Benimle dalga geçme.
- Benimle dalga geçme!

- 人をからかわないで。
- ふざけるな!

- Benimle gelecek misin?
- Benimle gelecek misiniz?

僕と一緒に来ない?

- Benimle ilişkiyi bitiriyor musun?
- Benimle ayrılıyor musun?

私と別れるっていうこと?

- Benimle yerleri değiştirir misin?
- Benimle yer değişir misin?
- Benimle yer değişir misiniz?

僕と席を替わってくれませんか。

Hala benimle misiniz?

ついて来れてますか?

Benimle alay edebilirsin.

君は私を笑うかもしれない。

Benimle konuşuyor musun?

- 俺に話してるのか?
- 私に言っているのですか?
- 私に言ってるの?

Benimle gelmeyecek misin?

- 私といっしょに来ませんか。
- 一緒に来ませんか。
- 一緒に行きませんか。

Benimle oynar mısın?

- 一緒に遊ばない?
- 一緒に遊びませんか。

Sen benimle gelebilirsin.

- 一緒に来てもいいよ。
- 僕と一緒に来てもいいよ。

Benimle evlenir misin?

- 僕と結婚してくれますか。
- 私と結婚してくれませんか。
- 結婚してくれませんか。
- ねえ、僕と結婚してくれる?

Benimle iletişimi koparmayın.

ときどき連絡してくれたまえ。

"Benimle misin? " "Evet"

「分かった?」「はい」

O, benimle tokalaştı.

彼は私と握手した。

Benimle dalga geçme!

冗談も休み休みにしてよ。

Benimle gelmek zorundasın.

あなたは私と一緒に来なければいけません。

Benimle alay edildi.

私は一笑に付されてしまった。

Benimle birlikte gel.

- 私についてきなさい。
- 私と一緒に来なさい。
- 私について来て。
- 着いてきてください。

Neden benimle gelmiyorsun?

私と一緒に来ない?

Benimle Fransızca konuşma.

私にフランス語で話し掛けないでよ。

Benimle geliyor musun?

私と一緒に来てくれますか?

Benimle aynı yaşta.

彼は私と同い年です。

Benimle dışarıya gel.

私と一緒に外に来て。

Benimle konuşuyor muydun?

私に話してたの?

Benimle gelir misin?

御案内しましょう。

Lütfen benimle gel.

着いてきてください。

O benimle gelecek.

彼は私と一緒に来ます。

O benimle geliyor.

彼は私と一緒に来ます。

Benimle ticaret yap.

混ぜて。

Benimle orada buluş.

そこで落ち合おう。

Şimdi benimle konuşma.

今、話しかけないで。

Benimle burada kal.

私と一緒にここにいて。

Şimdilik benimle kalabilirsin.

- 当分の間、私の所にいてもかまいません。
- あなたは当分の間私のところにいても良い。

Benimle kalmanı istiyorum.

- あなたに私と一緒にいてほしい。
- 私と一緒にいてほしいの。

Keşke benimle gelebilseydin.

君も一緒に来ればよかったのに。

O, benimle uğraşıyor.

彼には困っているんです。

Benimle gelir misiniz?

- 私と共に来てくれませんか。
- 私と一緒に来ていただけませんか?

Benimle gitmeyi reddetti.

彼女は私と行くのを断った。

O benimle konuşmuyor.

彼女は私に口もきいてくれない。

- Benimle dalga mı geçiyorsun?!
- Kafa mı buluyorsun benimle?

- 冗談でしょ!?
- 冗談じゃねえよ。

- Eve benimle gitmeni istiyorum.
- Benimle eve gitmeni istiyorum.

あなたに私といっしょに帰宅してもらいたい。

- Benimle flört etmek ister misin?
- Benimle çıkmak ister misin?

- 僕と付き合わない?
- 僕と一緒に出かけない?

- Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Sen benimle dalga mı geçiyorsun?

私をからかってるの?

"Nanette" benimle başlamış olabilir.

『ナネット』が私の内から 生まれたものであったとしても

Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.

私と握手するのを拒む人もいました

Siz benimle şaka yapmamalısınız.

君なんかに笑い者にされはしないぞ。

Sen benimle öyle konuşma.

俺に・・・俺にそんな口をきくな。

Benimle gel, olur mu?

一緒に来てくれませんか。

Benimle alışverişe gitmeyecek misin?

一緒に買い物に行きませんか。

Benimle çıkmaya ne dersin?

ぼくと付き合ってくれませんか。

Benimle asla böyle konuşulmadı.

- そんなふうに話しかけられたのは初めてだった。
- 誰もそんなふうに私に話しかけてきた者はなかった。

Onun benimle ilgisi yok.

それは私と何の関係も無い。

Tezgahtar kız benimle ilgilendi.

その女店員が私に応対してくれた。

O, benimle fısıldayarak konuştu.

彼女は私に小声で話した。

O, benimle henüz konuşmadı.

彼女はまだ私に話しかけてこない。

Benimle konuştuğunda onu tanıyamadım.

彼女が私に話し掛けてきたとき彼女が誰であるか想像することができなかった。

O, benimle hiç konuşmadı.

彼は全然私にものを言わなかった。

O benimle kavga çıkardı.

彼の方から喧嘩を吹きかけてきた。

Benimle konuştuğu zaman utandım.

- 彼に話し掛けられたときまごついてしまった。
- 私は次に何をやればよいのか困った。

O benimle akraba değil.

彼は私の親戚ではない。

Senin sırrın benimle güvendedir.

あなたの秘密は守るわ。

Onlar benimle alay ettiler.

彼らは私をからかった。

Benimle irtibat kurmaktan çekinme.

いつでも連絡してください。

Bir yabancı benimle konuştu.

見知らぬ人が私に話しかけてきた。

Benimle birlikte gelmeni istiyorum.

君に一緒に来て欲しいのですが。

Sırrın benimle güvende olacak.

私は秘密を漏らしたりしません。

Yarın benimle temas kurabilirsiniz.

- 明日なら私と連絡が取れます。
- 明日私に連絡してくれればいいよ。

Lütfen benimle konuşmaya gel.

相談に来てください。

Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.

- ご同行くださるなら大変ありがたく思います。
- あなたがいっしょに来てくださるならうれしいのですが。

Benimle gelseydin, minnettar olurdum.

- ご同行くださるなら大変ありがたく思います。
- あなたがいっしょに来てくださるならうれしいのですが。

Benimle alay mı ediyorsunuz?

- バカにしてるの?
- おちょくってる?
- からかってるの?

Benimle gelmene ihtiyacım var.

私と一緒に来てもらいたい。

Lütfen benimle İngilizce konuş.

私には英語をしゃべってください。

İstediğin zaman benimle görüşebilirsin.

いつでも相談にのりますよ。

Niçin benimle sinemaya gelmiyorsun?

僕に一緒に映画を見に行かないか。

Benimle alay etmekten vazgeç!

- からかうのはやめて!
- バカにするのはやめて!

Mary'nin benimle evlenmesini isteyeceğim.

私はメアリーに結婚してほしいと言うつもりです。

Tom'u benimle eve götürüyorum.

トムを家に連れて帰るよ。

Bu benimle ilgili mi?

これは私についてですか?

Benimle ilgili ne düşünüyorsun?

私のことどう思う?

O benimle İspanyolca konuştu.

彼女は私にスペイン語で話しかけてきました。

O benimle aynı düşüncedeydi.

彼は私の意見に同意しました。

Otur ve benimle konuş.

まあ座って、話してごらん。

Bunu benimle eve götüreceğim.

持ち帰ります。