Translation of "Engel" in Russian

0.007 sec.

Examples of using "Engel" in a sentence and their russian translations:

"Hadisene, karşımdaki engel.

«Ну же, препятствие, иди сюда.

Ağlamamıza engel olamadık.

Мы не могли сдержать слёз.

Belki de bir engel.

возможно, тоже является барьером.

Kötü hava engel değildir.

Плохая погода - не помеха.

Birçok engel olsa da

большинство из которых вызваны прогерией,

Bu buzla temasıma engel oluyor

Благодаря этому, я не буду сидеть на льду,

Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.

Развитие технологической цивилизации — третий барьер.

Sokucu denizşakayıkları engel teşkil ediyor.

На его пути – парализующие актинии.

Kimse oraya gitmeme engel olamaz.

Никто не сможет удержать меня от того, чтобы пойти туда.

Hiç kimse ona engel olamaz.

- Никто не в силах остановить её.
- Никто не может это остановить.
- Никто не может его остановить.
- Никто не может её остановить.

- Ağlamama engel olamadım.
- Gözyaşlarımı tutamadım.

Я не мог сдержать слёз.

- Onu durdurmayın.
- Ona engel olma.

- Не останавливай его.
- Не останавливайте его.

Bu sivil savaşa engel oldu.

Это предотвратило гражданскую войну.

Bunu yapmana engel olan neydi?

- Что тебе помешало это сделать?
- Что вам помешало это сделать?

Gelişiminde başlıca engel olduğunu fark ettim.

является то, что нейропластичность очень варьируется от человека к человеку.

- Engeli yoldan kaldırdılar.
- Engel yoldan kaldırıldı.

С пути убрали препятствие.

Tom onun planlarına engel olmaya çalıştı.

Том пытался сорвать её планы.

, İngiltere ile yolsuzluğa ve yasadışı ticarete engel oldu.

борясь с коррупцией и незаконной торговлей с Великобританией.

Onların yanında olmamıza engel olan hiçbir şey yok.

Это не требует больших затрат, чтобы быть рядом друг с другом.

Ordu bir fiziksel engel nedeniyle Tom'u kabul etmedi.

Тома признали негодным к службе в армии из-за его физической недееспособности.

Sadece bunu siz ve gerçekliğin arasındaki bir engel yapmayın.

Просто не позволяйте ей отделять вас от реальности.

Ki bu da daha çok risk almalarına engel oldu.

оберегая от бóльших рисков.

Gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.

появлению действительно развитой цивилизации.

Yumurtalarını bıraktıktan sonra onları yakalayarak... ...çoğalmalarına pek engel olmazlar.

Собирая самок после того, как те выбросили яйцеклетки, японские рыбаки не сильно влияют на популяцию.

Omuza kadar boyları iki metre olduğundan... ...pek engel tanımazlar.

Когда ты два метра от плеча... ...у тебя мало преград.

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

Видите ли, величайшая преграда в борьбе с дестабилизацией климата

O ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.

между тобой и этим миром не должно быть никакого барьера.

Yasalarda yazanlar, insanların kafalarına göre hareket etmelerine engel olamıyor.

То, что прописано в законах, не может помешать людям действовать по своей воле.

Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.

Для более молодой семьи ночные трудности носят иной характер.

O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım.

На вечеринке он был так комичен, что я не мог удержаться от смеха.

- Uyumamaya çalışıyorum.
- Uykuya yenik düşmemeye çalışıyorum.
- Uykuma engel olmaya çalışıyorum.
- Uyumamaya gayret ediyorum.

Я пытаюсь не заснуть.

- Bunlar, tıpkı bizim gibi Kutsal Ruh'u almışlar. Suyla vaftiz olmalarına kim engel olabilir?
- Bizler gibi Kutsal Ruh'u alan bu insanların vaftiz edilmesini önlemek için kim onları sudan geri çevirebilir?

Кто может запретить креститься водою тем, которые, как и мы, получили Святого Духа?