Translation of "Bilmediği" in Russian

0.006 sec.

Examples of using "Bilmediği" in a sentence and their russian translations:

Fakat bilmediği Anadolu Selçuklu Devletinin

Но анатолийское государство сельджуков

Tom'un bilmediği bir şey biliyorum.

Я знаю что-то, чего не знает Том.

Tom'un bilmediği bir şey biliyordum.

- Я знал кое-что, чего Том не знал.
- Я знал что-то, чего не знал Том.

Onların bilmediği bir şey biliyorum.

Я знаю кое-что, чего они не знают.

Tom'un hiçbir şey bilmediği belli.

Том, очевидно, никого не знает.

Ne söyleyeceğini bilmediği için sadece gülümsedi.

Не зная, что сказать, она просто улыбнулась.

Ne diyeceğini bilmediği için, sessiz kaldı.

- Не зная, что сказать, он промолчал.
- Так как он не знал, что сказать, он промолчал.

Tom bana herkesin bilmediği sırrını açıklamadı.

Том не посвятил меня в свою тайну.

Tom'a onun zaten bilmediği neyi söyleyebilirim?

Что я могу сказать Тому такого, чего он и так уже не знает?

- Tom Mary hakkında John'ın bilmediği şeyleri biliyordu.
- Tom Mary hakkında John'ın bilmediği şeyler biliyordu.

- Том знал о Мэри что-то такое, чего не знал Джон.
- Том знал о Мэри что-то, чего не знал Джон.

Ne söyleyeceğini bilmediği için, o sessiz kaldı.

Не зная, что сказать, он продолжал молчать.

Tom'un Mary'nin bilmediği birkaç banka hesabı var.

У Тома есть пара банковских счетов, о которых Мэри не знает.

Tom'un onun ne yaptığını bilmediği hissine kapılıyorum.

У меня такое ощущение, что Том не знает, что делает.

Ne söyleyeceğini bilmediği için, sessiz kalmaya devam etti.

Не зная, что сказать, она молчала.

Tom'un Fransızca konuşmayı bilmediği hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Я понятия не имел, что Том не говорит по-французски.

şimdi benim çocukluğumdaki akranlarımın bile birçoğunun bilmediği bir oyun 3 taş

теперь игра, которую многие мои сверстники в детстве не знали 3 камня

O, nasıl yapacağını bilmediği için, o, ona kravatını bağlaması için yardım etti.

Она помогла ему завязать галстук, потому что он не знал, как это делается.