Translation of "Yürümek" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Yürümek" in a sentence and their portuguese translations:

Yürümek güzeldir.

Andar é bom.

Yağmurda yürümek istiyorum.

Eu gosto de correr na chuva.

Canım yürümek istiyor.

- Eu estou com vontade de caminhar.
- Estou com vontade de caminhar.

Yürümek iyi egzersizdir.

Caminhar é um bom exercício.

Yürümek istemiyor musun?

Não queres andar?

Tom yürümek istiyor.

Tom quer caminhar.

Yürümek zorunda kaldık.

Nós tivemos de caminhar.

Eve yürümek zorunda kaldım.

Eu tive que ir para casa andando.

Eve yalnız yürümek istemiyorum.

Eu não quero ir a pé para casa sozinho.

Irmak boyunca yürümek istiyorum.

Gostaria de andar ao longo do rio.

Yürümek en iyi egzersizdir.

Caminhar é o melhor exercício.

Ayaklarımızı yürümek için kullanırız.

Nós usamos os nossos pés para andar.

Tom şimdi yürümek istemiyor.

Tom não quer caminhar agora.

Sanırım gece yalnız yürümek tehlikelidir.

Acho perigoso andar sozinho à noite.

Neden parkta yürümek istediğini söylüyorsun?

Por que você está dizendo que quer caminhar no parque?

Öyle çantalarla yürümek güvenli değil.

Não é seguro andar com as bolsas assim.

Yağmurda yürümek beni rahatsız etmez.

Eu não ligo em andar debaixo de chuva.

Yolculuğun son etabında yürümek zorunda kaldık.

Nós tivemos que andar na última parte da jornada.

İstasyondan okula yürümek yirmi dakika sürer.

São vinte minutos para caminhar da estação até a escola.

Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.

É difícil caminhar sessenta quilômetros por dia.

Orası yürümek için yeterince yakın mı?

É perto o bastante para se caminhar até lá?

Buradan evine yürümek ne kadar sürer?

Quanto tempo leva para ir andando daqui até a sua casa?

Belediye binasına yürümek ne kadar sürer?

Quanto tempo leva caminhando até chegar à prefeitura?

Plaja kadar yürümek isteyen var mı?

Alguém quer caminhar na praia?

City Hall'e yürümek ne kadar sürer?

Quanto tempo leva caminhando até chegar à prefeitura?

Tom ağ olmadan ipte yürümek istemiyordu.

Tom não queria andar na corda bamba sem uma rede.

Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.

O carro quebrou, de maneira que tivemos de andar.

Beş mil yürümek için uzun bir mesafe.

Cinco milhas é uma longa distância para caminhar.

Taksi olmadığı için eve yürümek zorunda kaldım.

Como não havia táxis, tive de ir para casa a pé.

Hava karardıktan sonra sokaklarda yürümek güvenli değildir.

Não é seguro andar pelas ruas depois de escurecer.

Arabam bozulduğu için oraya yürümek zorunda kaldım.

Tenho de andar até lá porque meu carro quebrou.

Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.

São quinze minutos de caminhada daqui até o campus.

Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.

Caminhando daqui até a estação leva apenas quinze minutos.

Sahilde bir köpekle yürümek birçok yerde yasal değildir.

Em vários lugares não é legal passear com um cachorro na praia.

Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.

O homem não queria ir andando todo o trajeto, de maneira que pegou um ônibus.

Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık.

O elevador estava pifado e tivemos de ir até o quinto andar a pé.

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

Quanto tempo, mais ou menos, leva para ir caminhando daqui até a prefeitura?

İstasyon yürümek için çok uzak, bu nedenle bir otobüse binelim.

- É muito longe ir a pé até a estação; vamos pegar um ônibus.
- A estação é muito longe para ir a pé; vamos de ônibus.

- Okula yürümek on dakikamı alıyor.
- Yürüyerek okula gitmem on dakikamı alıyor.

- Eu demoro dez minutos para ir até a escola caminhando.
- Eu levo dez minutos para ir caminhando até a escola.

Ya da, çok kalabalık olmayan yerlere gitmeye çalışıyorum, ormanda yürümek gibi.

Ou ir para lugares bem pouco povoados e caminhar nas florestas.

Son treni kaçırdım, bu yüzden eve kadar bütün yolu yürümek zorunda kaldım.

Perdi o último trem, logo tive que voltar para casa andando.

- İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika alır.
- İstasyondan eve yürümek sadece beş dakika alır.
- İstasyondan eve yürümek sadece beş dakika sürer.
- İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika sürer.

Ir caminhando da estação a casa leva apenas cinco minutos.