Translation of "Odadan" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Odadan" in a sentence and their portuguese translations:

O, odadan çıktı.

Ela saiu do quarto.

Tom odadan geçti.

Tom atravessou a sala.

Onlar aceleyle odadan çıktı.

Eles saíram do quarto apressadamente.

O, çabucak odadan çıktı.

Ele saiu rapidamente da sala.

Ona odadan ayrılmasını söyledim.

Disse-lhe que saísse da sala.

Tom Mary'yi odadan kovdu.

Tom empurrou Maria para fora da sala.

Bir çok odadan oluşuyor tabi

É composto por muitos quartos.

Odadan çıktıktan sonra kapıyı kapat.

Feche a porta ao sair do quarto.

Tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.

Ele saiu do quarto sem dizer uma palavra.

İki çocuk odadan koşarak çıktılar.

Dois meninos saíram correndo da sala.

Kimsenin odadan çıkmasına izin verilmedi.

Ninguém estava autorizado a sair do quarto.

Odadan ayrıldığınızda lütfen ışığı kapatın.

Por favor, apague a luz quando sair da sala.

Yan odadan silah sesleri duyduk.

Ouvimos tiros vindos do quarto ao lado.

Tom odadan çıkarken kapıyı çarptı.

Tom bateu a porta ao sair do quarto.

Tom döndü ve odadan çıktı.

O Tom virou e saiu da sala.

Bay Sato'nun odadan ayrıldığını gördük.

Vimos o Sr. Sato saindo da sala.

Bu odadan hemen dışarı çık.

Saia do recinto de uma vez.

Tom odadan çıkınca kapıyı kapattı.

Tom fechou a porta quando saiu do quarto.

O, onun odadan ayrılmasını istemiyordu.

Ela não queria que ele saísse da sala.

Onlar peş peşe odadan çıktılar.

Eles saíram da sala um após o outro.

Tom odadan çıktığında ışığı kapattı.

Tom apagou a luz ao sair do quarto.

Tom ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Tom levanto-se e saiu da sala.

İki çocuk odadan dışarı koşarak geldi.

Dois meninos saíram correndo da sala.

Ne yaptığımı bilmeden odadan dışarıya koştum.

Eu saí correndo da sala sem saber o que estava fazendo.

Tom parmak uçlarına basarak odadan çıktı.

Tom saiu da sala na ponta dos pés.

Odadan çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

Tenha certeza de ter desligado a luz quando você sair da sala.

Tom çığlık attı ve odadan dışarı koştu.

Tom deu um grito e saiu correndo da sala.

Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.

Eu podia ouvir a voz de Tom vindo da sala ao lado.

Tom kimseye tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.

Tom saiu da sala sem dizer uma palavra a ninguém.

Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı ve sonra odadan çıktı.

Tom sussurrou algo para Maria e, em seguida, saiu da sala.

Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.

Júlia limpa os olhos e o nariz, pega a rosa, e sai do quarto.

Babam odadan ayrıldığında küçük kız kardeşim bana el hareketi çekti.

Quando meu pai saiu do quarto, minha irmãzinha me deu o dedo!