Translation of "Etmesini" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Etmesini" in a sentence and their portuguese translations:

Ona yardım etmesini söyle.

Diga-lhe que o ajude.

Tom'un müdahale etmesini istemiyorum.

- Eu só não quero o Tom interferindo.
- Só não quero o Tom interferindo.

Ona acele etmesini söyle.

- Fale para ele se apressar.
- Falem para ele se apressar.

Ona terk etmesini söyle.

Diga a ele que saia.

Tom'un itiraf etmesini istedim.

Eu queria que Tom confessasse.

Tom'un bize yardım etmesini istiyorum.

Quero que o Tom nos ajude.

Tom, Mary'nin yardım etmesini istedi.

Tom queria que Maria ajudasse.

Mary'nin beni terk etmesini istemiyorum.

Eu não quero que Maria me abandone.

Tom'un sana yardım etmesini istedim.

Eu pedi ao Tom para te ajudar.

Tom Mary'nin devam etmesini bekledi.

Tom esperou que Mary continuasse.

Tom'a Mary'ye yardım etmesini söyledim.

- Eu falei para o Tom ajudar a Maria.
- Eu pedi a Tom que ajudasse Maria.

Tom Mary'nin yardım etmesini istedi.

Tom pediu para Maria ajudar.

Ona bana yardım etmesini söyle.

Diga a ela que me ajude.

Lütfen onlara acele etmesini söyle.

Por favor, fale para eles se apressarem.

Onun bize yardım etmesini istedim.

Eu lhe pedi que nos ajudasse.

Onların sana yardım etmesini iste.

Peça-lhes para o ajudarem.

Onların terk etmesini istedin mi?

- Você pediu a eles para irem embora?
- Você pediu a elas para irem embora?

Neden ondan yardım etmesini istemiyoruz?

Por que não lhe pedimos ajuda?

Tom Mary'nin dans etmesini istedi.

Tom chamou Mary para dançar.

Lütfen Tom'a acele etmesini söyle.

Por favor, diga a Tom para se apressar.

Tom'un bana yardım etmesini istedim.

Eu queria que Tom me ajudasse.

Tom Mary'nin dans etmesini izledi.

O Tom assistiu a Mary dançar.

Birinin bana yardım etmesini bekliyorum.

Estou esperando alguém me ajudar.

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.

A menina implorou à mãe que a acompanhasse.

Onun istifa etmesini istememize gerek yoktu.

Não foi preciso lhe pedirmos que se demitisse.

Tom Mary'nin dans etmesini izlemeyi seviyor.

O Tom gosta de ver a Mary dançar.

Herkesin evi temizlememe yardım etmesini istiyorum.

Eu quero que todo mundo me ajude a limpar a casa.

Tom birinin ona yardım etmesini istiyor.

Tom quer alguém para ajudá-lo.

Tom Mary'nin John'a yardım etmesini istedi.

Tom queria que Maria ajudasse João.

Tom'un sana yardım etmesini ister misin?

Você gostaria que o Tom te ajudasse?

Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.

Pedi a Mike que me ajudasse.

Tom Mary'nin bana yardım etmesini istedi.

- O Tom pediu à Mary que ela me ajudasse.
- O Tom pediu à Mary para me ajudar.

Tom'un garajı temizlememe yardım etmesini istiyorum.

Eu quero que Tom me ajude a limpar a garagem.

İnsanlığın bunu gözlemleyip bize yardım etmesini istiyoruz.

E queremos que a humanidade observe. E nos ajude.

Tom'u burada istemiyorsan, ona terk etmesini söyle.

Se você não quer o Tom aqui, peça para ele se retirar.

Tom'un yaptığı şeyi yapmasına devam etmesini istiyorum.

Quero que Tom continue fazendo exatamente o que está fazendo.

Tom'un yardım etmesini istemek zaman kaybı olurdu.

Pedir para que o Tom ajude seria uma perda de tempo.

Tom Mary'ye daha önce terk etmesini söyledi.

Tom aconselhou Maria a sair mais cedo.

Tom, Mary'nin evi temizlemesine yardım etmesini istedi.

Tom queria que Maria lhe ajudasse a limpar a casa.

- Onun terk etmesini istiyorum.
- Onun gitmesini istiyorum.

Quero que ele vá embora.

Biz sadece Tom'un çalışmaya devam etmesini istiyoruz.

Nós só queremos que o Tom continue trabalhando.

Bir buluşmada Tom'un Mary'ye çıkma teklif etmesini istedim.

Eu tive de implorar a Tom que convidasse Mary a sair com ele.

Onun erkek kardeşinden ev ödevlerine yardım etmesini istediler.

Eles pediram para o irmão os ajudar com a lição de casa.

Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.

Tom disse à Mary que estacionasse em outro local.

Tom Mary'nin sorunu çözmesi için kendisine yardım etmesini istedi.

Tom queria que Maria o ajudasse a solucionar o problema.

Şu ana kadar ilk kez Mary'nin bana yardım etmesini istedim.

É a primeira vez que eu peço para a Mary me ajudar.

Tom sadece Mary'nin İngilizce ev ödevinde ona yardım etmesini istiyor.

Tom só queria que a Mary o ajudasse com o trabalho de casa de inglês dele.

Tom Mary'nin onun hard diski yeniden formatlamasına yardım etmesini istedi.

O Tom pediu à Maria que o ajudasse a formatar o HD.

- Tom'un vazgeçmesini istemiyorum.
- Tom'dan vazgeçmesini istemiyorum.
- Tom'un pes etmesini istemiyorum.

Eu não quero que Tom desista.

- Ayrılmak için lütfen Tom'a sorun.
- Lütfen Tom'dan terk etmesini isteyin.

Por favor, peça ao Tom para sair.

Yarın Tom'la telefonda temas kuracağım ve bize yardım etmesini rica edeceğim.

Amanhã entrarei em contato com Tom e lhe pedirei que nos dê uma mão.

Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

Eu aconselhei o tímido jovem a declarar seu amor pela bela garota.

Yarın telefonla Tom'a ulaşmayı ve bize yardım etmesini rica etmeyi planlıyorum.

Eu planejo contactar Tom por telefone amanhã e pedir para ele nos ajudar.

- O onun kendi babasına yardım etmesini istedi.
- Ondan, babası için yardım istedi.

Ela queria que ele ajudasse o seu pai.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

A lógica e o bom senso sugerem que a Rússia, a União Europeia e os Estados Unidos devam atuar juntos.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

Eu tive dificuldade tentando persuadi-lo a cancelar a viagem.

O onun babasının garajı temizlemesi için yardım etmesini istedi ama o yardım edemeyecek kadar meşgul olduğunu söyledi.

Ela lhe pediu que ajudasse seu pai a limpar a garagem, mas ele disse estar muito ocupado para ajudar.

- Tom Mary'nin gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolup gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolmasını istedi.
- Tom Mary'nin uzaklaşmasını istedi.
- Tom Mary'nin çekip gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin basıp gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin yaylanmasını istedi.
- Tom Mary'nin terk etmesini istedi.

Tom queria que Mary fosse embora.