Translation of "Beni" in Arabic

0.046 sec.

Examples of using "Beni" in a sentence and their arabic translations:

- Beni bekle.
- Beni bekle!

انتظرني.

Bir kedi beni beni tırmaladı.

خربشني قط.

- O beni şaşırtmıyor.
- Beni şaşırtmadı.

لم يفاجئني ذلك.

beni yüreklendirmeleridir.

خلال فترة حياتي القصيرة.

beni mahvediyordu.

تركني محطمة بالكامل

beni değiştiriyor.

وغيّرني معه.

beni büyüledi.

أسرني صوتها.

Götür beni

(غناء) خذيني

Beni taşıdı.

‫حسناً، تحملني.‬

Beni anlıyorsun.

- أنت تفهمني.
- أنت تفهمني

Beni unut.

انسني.

Beni arama.

لا تبحث عني

Ara beni.

- هاتفني.
- اتصل بي.

Beni yalvartmamalıydın.

لم يكن يجدر بك أن تجعلني أتوسل.

Beni ara!

هاتفني.

Çıkarın beni!

دعني أخرُج!

Beni küçümseme.

لا تستخف بمقدرتي.

Beni affet!

سامحني.

Beni tanıyor.

يعرفني.

Beni dinle.

اسمع

Beni kurtarmalısın.

عليك أن تنقذني.

Beni tanımıyorlardı.

لم يعرفوني

Bekle beni!

انتظرني

- Kimse beni dinlemedi
- Kimse beni dinlemedi.

لا أحد يستمع إليّ.

- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?

هل تفهمني؟

- Beni yalnız bırak.
- Beni rahat bırak.

اتركني وحيدا

- Beni hatırlıyor musun?
- Beni hatırlıyor musunuz?

- هل تذكرني؟
- أما زلت تذكرني؟

- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.

لا تتركني وحيدا.

- O beni şaşırtmazdı.
- Bu beni şaşırtmazdı.

لن يفاجئني ذلك.

- Beni görmeye gel.
- Gel ve beni gör.

- تعال لتراني.
- تعال لتزورني.

- Hiç kimse beni anlamıyor.
- Kimse beni anlamıyor.

- لا يفهمني أحد.
- لا أحد يفهمني.

Beni öldürmeyen şey, beni daha güçlü kılar.

ما لا يقتلني يجعلني أقوى.

- Beni tanıyor musun?
- Sen beni tanıyor musun?

هل تعرفني؟

beni gerçekten umursayan

اهتم بي حقًا،

Beni kapsadığını hissetmedim.

لم أشعر أني أُمثلهم.

Beni taşıdı. Pekâlâ.

‫حسناً. لقد تحملني.‬ ‫حسناً.‬

Bu beni şaşırtıyordu

لقد وقعت في حيرة،

''Beni öldürürler'' dedim.

قلت: "سوف يقتلونني."

beni ve sizi.

أنا وأنت.

Beni yanlış anlamayın.

لكن، لا تفهموني خطأً.

Neden beni anlamadı?

لماذا لم يفهمني؟

Beni şeytanlaştırmaya çalışanlara,

استغرقت الكثير من الوقت

Beni de götür.

خذني معك.

Beni eklemeyi unutmayın.

لا تنس إضافتي.

Beni eve götür.

خذني إلى البيت.

Beni rahat bırak.

اتركني وشأني.

Kimse beni umursamıyor.

لا أحد يهتم لأمري.

Beni unuttun mu?

هل نسيتَني؟

Bazen beni korkutuyorsun.

- إنك تخيفني في بعض الأحيان.
- إنك تشعرني بالخوف أحيانا.

Öğrencilerin beni sevmiyor.

طلبتك لا يحبونني.

Beni seviyor musun?

- أتحبني؟
- هل تحبني؟

Beni aldatıyor musun?

هل أنتِ تخونيني؟

Niçin beni sevmiyorsun?

لماذا لا تحبني

Beni mi kastediyorsun?

هل تقصدني؟

Beni mutlu et.

أسعدني/اجعلني سعيداً

Beni adım Kuzey.

اسمي كوزي.

Kimse beni görmedi.

لم يرني أحد.

Beni kimse durduramaz.

لن يوقفني أحد.

O beni anlamadı.

لم يفهمني.

Beni tamamen kandırdın.

لقد خدعتني تماما.

Tom beni kızdırdı.

أغضبني توم.

Neden beni seçtin?

لم اخترتني؟

Beni özledin mi?

- هل اشتقت إليّ؟
- هل اشتقت لي؟
- هل افتقدتني؟

O beni dinledi.

استمعت لي.

Lütfen beni affet.

- سامحني من فضلك.
- سامحني أرجوك.

Beni liderinize götürün.

خذني إلى قائدكم.

Beni yalnız bırak!

- اتركني و شأني!
- دعني و شأني!

Beni hafife almayın.

لا تستخف بمقدرتي.

Beni sever mi?

هل هو يحبني؟

Yarın beni ara.

اتصل بي غداً.

Tom beni tanımıyor.

توم لا يعرفني

İnsanlar beni seviyor.

الناس يحبونني.

Onlar beni kızdırdılar.

- أغضبوني.
- أغضبنني.

Sadece beni izle.

اتبعني فحسب.

Beni dinle, Tom.

استمع إلي

Sonunda beni unutacaksın.

ستنساني في نهاية المطاف.

Beni sinirlendirmeyi bırak.

كف عن إثارة غضبي.

Beni iflas ettireceksin.

- أنت دمرتني.
- لقد دمّرتني.

Hey, beni dinle.

استمع إلي

Beni ara İsmail.

ادعوني إسماعيل.

Tom beni sevmiyor.

توم لا يحبني.

Beni büromda bekleyin.

انتظرني في مكتبي.

Beni affetmek zorundasın.

- عليك أن تسامحني.
- عليكِ أن تسامحيني.

Sami beni endişelendiriyor.

- يقلقني سامي.
- أنا قلق بشأن سامي.

Beni terk ettin.

لقد تخلّيت عنّي.

Sami beni aradı.

اتّصل سامي بي.

Beni manipüle ediyorsun.

أنت تتلاعب بي.

Sami beni görmedi.

لم يرني سامي.

Beni unutmanı istemiyorum.

لا أريدك أن تنساني.

- Beni istasyona götürür müsünüz?
- Beni istasyona götürür müsün?

- أيمكننك أن توصلني إلى المحطة؟
- هل لك أن تقلني إلى المحطة؟

- Beni dinle, sana yalvarıyorum.
- Gözünü seveyim beni dinle.

أترجّاك أن تسمتع إليّ.

- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.

- ستنسَني يوماً ما.
- سوف تنساني يوما ما.

- Sami'nin beni dinlemesi gerek.
- Sami'nin beni dinlemesi lazım.

ينبغي على سامي أن يستمع إليّ.

- Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.
- Beni veya babamı tanımıyorsun.Eğer beni tanırsan babamı da tanırsın.

لا تعرفني أو تعرف والدي، لو كنت تعرفني لعرفت والدي.

Bu durum beni düşündürdü,

هذا جعلني أفكر: