Translation of "çıkması" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "çıkması" in a sentence and their portuguese translations:

Onun dışarı çıkması yasaklandı.

Ela está proibida de sair.

Kadınların gece sokağa çıkması yasaklanmıştır

mulheres são proibidas de sair à noite

Onunla birlikte dışarı çıkması istendi.

Pediram-lhe que saísse com ele.

Herkesin derhal buradan çıkması gerekiyor.

Todo mundo tem que sair daqui agora.

Böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?

esse vírus deveria ser lançado?

Tom'un daha fazla dışarı çıkması gerekiyor.

Tom precisa sair mais.

Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir

Não é uma tradição islâmica que os quarenta saiam

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

Depois, uma trincheira para a corda.

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

Temos de ter cuidado ao levantar isto com os dedos, caso algo passe a correr.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

Devido ao sol escaldante, muitos animais do deserto só expõem à noite.

Tom'un suçluluğunu ispat etmek için bir delil çıkması çok olası değil.

É muito improvável que surja alguma evidência que prove a culpa do Tom.

Bir kız için gece geç saatte kendi başına dışarı çıkması güvenli değildir.

Não é seguro para uma garota sair sozinha tão tarde da noite.