Translation of "Annesinin" in Polish

0.002 sec.

Examples of using "Annesinin" in a sentence and their polish translations:

Sami annesinin evine kaçtı.

Sami uciekł do domu swojej matki.

O annesinin olduğu kadar güzel.

Jest tak piękna, jak jej matka.

Bana annesinin doktor olduğunu söyledi.

Powiedziała mi, że jej matka jest lekarzem.

Ve bebek pembeleşti annesinin kucağında ısındı

i ogrzewało się na piersi mamy,

Mary annesinin yemek pişirmesine yardımcı oldu.

Mary pomogła matce w gotowaniu.

Tom annesinin pencereleri yıkamasına yardım ediyor.

Tom pomaga myć okna swojej mamie.

Tom Mary'ye annesinin mektubunu okuyabilip okuyamayacağını sordu.

Tom zapytał Mary czy mógłby przeczytać jej matki list.

Tom'un annesinin ve kız kardeşinin göğüs kanseri vardı.

Matka i siostra Toma mają raka piersi.

Tom annesinin şimdi yemek yemek istemediğine ikna oldu.

Tom jest przekonany, że jego matka nie chce teraz jeść.

Annesinin ona kızgın olmadığını gördüğünde onun gözleri sevinçle parlıyordu.

Jej oczy zabłysnęły ze szczęścia kiedy zobaczyła, że jej matka nie była na nią zła.