Translation of "Almak" in Korean

0.009 sec.

Examples of using "Almak" in a sentence and their korean translations:

Patent almak için

특허권을 얻기 위해서는

Tamam, zehri almak için

자, 독을 채취하기 위해서

Ama nefes almak zorundaydım.

‎저는 숨이 차서

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

마리오에게 이렇게 말했어요. "마리오, 이 공장 내가 매입하려고."

Ve bu bitkinin sıvısını almak

저 커다란 금호선인장보다는

Şişe suyu almak için alışverişe gittiyseniz

병에 든 물을 구입하러 갔다면,

Ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.

"마리오, 그런데 정말 여길 내가 사야겠어."

Senden de bir görüş almak istedim,

그리고 제가 짐작한 건대

Yakındaki akarsulardan su almak için yürürdük.

근처 개울에서 물을 길어와야 했어요.

Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...

‎촬영은커녕 보기조차 힘든...

Hediye almak istediğim zaman hediye alacağım,

앞으로 난 내가 선물을 사주고 싶을 때만 살 거라구요.

Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.

신분증 수령, 결혼이나 이혼,

Şirkette karar almak ve kaynakları paylaştırmak için

결정을 내리고 자원을 할당할 때 사용되는

Sigortada indirim veya para iadesi almak için

그 댓가로 보험료 할인을 받으려 할지 모릅니다.

Bu büyük gizemi ele almak için buradayım.

저는 이 엄청난 비밀에 대해 얘기하고자 이 자리에 섰습니다.

Size uyacak doğru dozları ve kombinasyonları almak?

여러분에게 알맞은 조합으로 복용량을 맞춰주는 거죠.

Nefes almak için ventilatörlere ihtiyacı olanlar için

산소 호흡기에 의지하여 숨쉬는 사람들,

Çin'den ve Dünya Bankası'ndan borç para almak için

우리는 원조에 의지하거나

Ama geri dönüp su almak çok zaman alacak.

하지만 물을 가지러 가는 데 시간이 걸릴 겁니다

Rektör, Project '87'deki sorunları ele almak için

그는 전담 팀을 만들어

Hedef sadece iş arayan insanları işe almak değil,

목표는 그저 직장이 필요한 사람들을 고용하는 것이 아니라

Bu bakımdan diyet, östrojen almak için iyi bir yol

음식으로 에스트로겐을 섭취할 수 있는 겁니다.

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

때문에 학생들은 충분한 시간을 가지고 그 힘든 과정을 겪어봐야 하며

Aşıları almak için benimle buluşacak olan  kabile üyesini arıyoruz.

저를 만나 백신을 받을 부족의 원로를 찾고 있습니다

Ancak en etkili değişim daha az sentetik kıyafet almak

그러나 가장 효과적인 방법은 그냥 합성섬유 의류를 덜 사거나

Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.

안전과 생존을 위해서 의도적으로 취해야 하는 행동입니다

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

누구나 치료 때문에 약을 복용하길 원하는 것도 아니고요.

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

일단 원래 있던 55명의 노동자 중 4명을 일터로 복귀시켰어요.

Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.

‎다시 말해서 ‎매일 밤 20,000cal 이상을 ‎섭취해야 한단 뜻입니다

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

따라서 해독제를 찾아서 무사히 옮기려면 동쪽으로 빠르게 움직여야 할 겁니다

İşte size! Yurt dışından borç para mı almak zorundasınız? Hükümet

여기 있소! 해외에서 차관도 좀 들여와야 싶소? 그렇다면 우리 정부가 기꺼이

Şu anda ve önümüzdeki beş gün içinde sadece haberi almak

그저 앞으로 닷새간의 뉴스를 보기만 해서는

Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.

숨 쉬기도 힘들어지네요 횃불도 밝게 타지 않고요

Oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.

엄청나게 비싼 티켓을 사거나 오케스트라를 찾을 필요가 없습니다.

Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak

하지만 수분을 섭취해도 되는 불쏘시개라면 저 커다란 금호선인장보다는

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

하지만 활용할 수 있을 만큼 에너지를 얻으려면 많은 양을 먹어야 할 겁니다

Yavrunun ufacık boynuzunu almak için onu keserek annenin karnından çıkarmak tek kelimeyle korkunç.

어미의 배를 갈라 꺼낸 새끼의 작은 뿔까지 뽑아내는 끔찍한 만행을 저지르죠

Göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.

최루가스를 맞은 사람들은 숨거나 도움을 청하기 위해 도망가다 창문을 깨기도 하고요.

Fakat bu parayı almak için iş sahipleri, Chase ve Bank of Amerika gibi ticari bankalar

그러나 돈을 받으려면 사업주는 체이스오와 뱅크 오브 아메리카 같은