Translation of "İkinci" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "İkinci" in a sentence and their korean translations:

İkinci sorum:

제 두번째 질문은요:

İkinci olarak,

둘째

İkinci adım:

두 번째,

İkinci tavsiyem:

두번째입니다.

Neydi ikinci sorumuz?

두번째 질문이 뭐였죠?

Öğrendiğim ikinci şey,

두 번째로 얻은 깨달음은

İkinci hediye psikolojikti.

두 번째 선물은 심리적인 겁니다.

İkinci ikilem şuydu:

두 번째 딜레마입니다.

Yani buradaki ikinci amacım

그러므로 무대에서의 제 두 번째 목적은

İkinci çözüm, sezgilerimize güvenmemektir.

두 번째 해결책은 자신의 직감을 믿지 않는 것입니다.

İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin."

두 번째 팁은 "전문가를 믿어라"입니다.

Ve ikinci davranış işe,

두번째로 보여드릴 행동은

Henüz üniversitedeki ikinci yılımdı,

저는 대학의 2학년이었죠.

Ve İngilizce genellikle ikinci dilleri.

종종 영어가 외국어라는 걸 잘 알고 있습니다.

Bir gün, Cambridge'de ikinci sınıftayken

캠브리지 대학 물리학과 2학년일 때

Ve ikinci yarı, çözümü keşfetmekle ilgili.

후반부는 해결책을 탐색하죠.

Yaptığımız ikinci şey biraz daha yöntemsel.

두 번째 원칙은 좀 더 절차적인데요.

Kalbinde ikinci fark edeceğiniz şey ruhunuzdur.

두 번째로, 여러분의 영혼을 발견할 수 있습니다.

Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.

이제 강연의 분위기를 바꾸어 볼까요.

Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi.

이런 네트워크를 만들게 된 또 다른 동기는 우려였습니다.

En yüksek ikinci intihar oranına sahip.

세계에서 2위야.

İkinci başa çıkma stratejisi ise kendinizi affetmek

두번째 극복방법은 스스로를 용서하는 것입니다.

LB: Arifeen Rahman tıp ikinci sınıf öğrencisidir.

아리핀 라만은 본과 2학년 학생입니다.

Ve sonra da ikinci derece etkiler var,

그리고 2차 영향도 생각해야겠죠.

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

그리고 엄마가 빨간불을 또 지나칩니다.

Açısından daha iyi olan ikinci numarayla karşılaştırmak istiyorum.

제 가족에게 부끄러움을 덜 안겨준 훨씬 나은 것이기도 하고요.

İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,

두번째로 제가 믿는 것은, 의외의 의견이겠지만,

İkinci yalan ise eğer bir zafer daha kazanırsam

두번째 거짓말은 사람은 스스로를 행복하게 할 수 있다는 것입니다.

Daha anlamlı bir günlük toplantı organize edebilmenin ikinci adımı,

더 의미있는 일상모임을 만드는 다음 단계는

Fakat ilk bakış her zaman ikinci bir bakışı gerektirir.

그런데 한 번 보고는 정확히 알기가 힘드네요.

Ve bir anda hayatım iki yıl içinde ikinci kez değişti.

그 이후 2년간 저는 제 인생에서 두 번째로 큰 변화를 겪었습니다.

Ki bu ceza, birçok eyalette ikinci derece cinayete verilen cezadan daha fazla.

여러 주에서 2급 살인죄에 매기는 것보다 높은 형량이죠.