Translation of "Görüyor" in Korean

0.014 sec.

Examples of using "Görüyor" in a sentence and their korean translations:

Görüyor musunuz?

보이세요?

Rüya görüyor mu? Eğer görüyorsa ne görüyor?

‎문어도 꿈을 꾼다면 ‎어떤 꿈을 꾸는지 알고 싶었죠

Larvaları görüyor musunuz?

여기 애벌레 보이세요?

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

여기 파리 보이세요?

Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?

이건 다... 새싹 끄트머리예요

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

속이 꽉 찬 거 보이시죠?

“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?

"우리가 지금 칠하고 있는 이 공장 말이야.

Kurtarmaya değecek birini görüyor.

이젠 구할 만한 가치가 있는 어떤 사람을 보게 될 겁니다.

Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?

여기 견과류 조각 보이세요?

Fakat Hollywood beni öyle görüyor

하지만 그게 할리우드가 보는 제 모습이었습니다.

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

잠깐만요, 보세요 여기 파리 보이세요?

Bir vatozun, ayağının altında yüzdüğünü görüyor.

가오리가 그의 발 아래에 떠 있는 것을 보았어요.

İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.

‎양쪽 다 인공 조명 덕분에 ‎잘 보입니다

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

이쪽의 햇빛으로 생기는 그림자가 보이세요?

Hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

그는 삶을 "선물 경제"의 한 부분으로 봅니다.

Yaprakların kenarındaki şu küçük şeyleri görüyor musunuz?

풀 가장자리를 따라서 난 작은 톱니가 보이시나요?

Bundan çıkan süt benzeri şeyi görüyor musunuz?

희부연 수액이 나오는 게 보이시죠?

Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.

그래서 카메라 시스템으로는 직접적으로 볼 수 없습니다.

Bu lazer ışığın elimde nasıl göründüğünü görüyor musunuz?

이 레이저포인터가 보이시나요? 그리고 제 손에 생긴 작은 점도요?

Ve su yosunları için hidroponik bir bahçe görevi görüyor,

마치 조그만 수경 재배 정원 같아서 여기에 녹조가 끼고

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

‎물방울무늬청개구리는 밤에 ‎독창적으로 서로를 찾아냅니다

Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!

저 아래 호수와 채석장이 보이시나요? 엄청 높습니다!

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‎작은 수컷은 짝을 얻었습니다 ‎시끄러운 세상에서 ‎때론 조용한 게 득이 됩니다

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

표범은 작은 소음과 불빛을 인식합니다 창밖으로 보이는 TV 불빛에 집중하기도 하죠