Translation of "Görüyor" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Görüyor" in a sentence and their japanese translations:

Görüyor musunuz?

ほら

Rüya görüyor mu? Eğer görüyorsa ne görüyor?

‎一体どんな夢を見るんだろう

Larvaları görüyor musunuz?

幼虫がいるぞ

Kadın öğrenim görüyor.

女性は読み物をしている。

Seni görüyor olacağım.

さようなら。また会いましょう。

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

ハエが見える?

Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?

見てくれ つぼみだ

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

中の物が見える?

“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?

「今塗っている壁を見てごらん

Üniversitede tarih eğitimi görüyor.

彼は大学で歴史を勉強しています。

O Çince eğitimi görüyor.

彼は、中国語を勉強します。

Ufuktaki gemiyi görüyor musun?

水平線に船が見えますか。

O şimdi eğitim görüyor.

彼は勉強中です。

Kyoto Üniversitesinde öğrenim görüyor.

- 彼は京都大学で学んでおります。
- 彼は京大で学んでいる。

Bir şey görüyor musun?

何か見えますか?

Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?

少し木の実が入ってる

Fakat Hollywood beni öyle görüyor

ところがハリウッドは私を そう見ているようです

Hükümet sivil ilişkilerden zarar görüyor.

政府は国内問題に頭を抱えている。

Onu sık sık görüyor musun?

彼女とはよく会いますか。

Ben rüya görüyor olduğumu sandım.

夢を見ていたのだと思った。

O öğrenci sosyoloji öğrenimi görüyor.

その学生は社会学を勉強している。

Bu ürünler büyük talep görüyor.

この商品の需要は多い。

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

見て ハエが見える?

Bir vatozun, ayağının altında yüzdüğünü görüyor.

足の下にアカエイが漂っているのを見ました

İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.

‎明るければ相手が見える

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

太陽が作り出す影が 見えるかい?

Hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

贈与経済の一部として 死の考察をしています

O her şeyi para açısından görüyor.

- 彼はすべてをお金の立場から見る。
- 彼はすべてをお金で考える。

Adanın yakınındaki o gemiyi görüyor musun?

島のそばにあるあの船が見えますか。

Fransızca ve web tasarımı öğrenimi görüyor.

フランス語とウェブ・デザインを勉強しています。

Fransızca ve web tasarımı eğitimi görüyor.

フランス語とウェブ・デザインを勉強しています。

Ann mutlu bir rüya görüyor olmalı.

アンは楽しい夢を見ているに違いない。

Son zamanlarda onu çok görüyor musun?

最近彼とよくあっているのかい。

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.

- 私の友人の一人は留学している。
- 私には留学している友達が一人います。

Herkes görüyor değil mi? Havalı değil mi?

皆さん分かりますか?おもしろいですね

Yaprakların kenarındaki şu küçük şeyleri görüyor musunuz?

小さなギザギザが― 葉の端(はし)にある

Bundan çıkan süt benzeri şeyi görüyor musunuz?

乳白色の樹液が出てるだろ

Biz onu büyük bir adam olarak görüyor.

我々は、彼を偉大な人物とみなしている。

Şirket, Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem görüyor.

同社は東証に上場している。

O bir bakan olmak için eğitim görüyor.

彼は牧師になる勉強をしている。

Yoko, şimdi Londra'da. O İngilizce eğitimi görüyor.

- 洋子は今ロンドンにいる。彼女は英語を勉強している。
- 洋子は今ロンドンにいる。英語の勉強だ。

Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.

トムさんは機械エンジニアを目指して勉強しています。

Tom son üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.

トムはこの三年間、フランス語を勉強している。

Tom yaklaşık üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.

トムはこの三年フランス語を勉強してきた。

Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.

カメラは直接それを 見る事はできません

- Tom kadınlara tepeden bakıyor.
- Tom kadınları hor görüyor.

トムは女性を見下している。

Ve su yosunları için hidroponik bir bahçe görevi görüyor,

藻類の水耕ガーデンのような 働きをします

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

‎ブチアマガエルは ‎賢いやり方で相手を見つける

- O, Harvard'da hukuk eğitimi görüyor.
- O, Harvard'da hukuk okuyor.

彼はハーバード大学で法律を専攻している。

Bugün herkes eğitimi herkes için bir hak olarak görüyor.

- 今日、誰でも教育は万人の権利だとみなしている。
- 今日、だれでも教育は万人の権利だと見なしている。

Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!

湖と採石場が見える ずっと下だよ

Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.

その音楽家は日本とアメリカの両方で人気が高い。

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‎これでメスは彼のものだ ‎声が小さくても ‎たまにはいいこともある

- İki kişi onu kızları olarak düşünüyor.
- İki kişi onu kızı olarak görüyor.

2人の人が彼女を自分たちの娘と考えている。

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

小さな音や明かり 窓越しのテレビに注意してる