Translation of "Vardığında" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Vardığında" in a sentence and their japanese translations:

O, eve vardığında bitkindi.

- 彼は家に帰った時には疲れ果てていた。
- 彼は、家に帰ったときつかれ果てていた。
- 彼が家に帰った時はくたくただった。

İstasyona vardığında, annesini aradı.

駅に着くとすぐ彼女は母に電話をかけた。

Oraya vardığında beni ara.

- そこに着いたら私に電話をしなさい。
- そこについたら私に電話しなさい。

O, eve vardığında yorgundu.

- 彼は家に帰った時には疲れ果てていた。
- 彼は、家に帰ったときつかれ果てていた。
- 彼が家に帰った時はくたくただった。

Toplantı vardığında bitmiş olacak.

ミーティングは僕が着く前に終わっちゃうだろうな。

Kyoto'ya vardığında bizi aramayı unutma.

京都に着いたら必ず私たちに電話をしてください。

İstasyona vardığında, trenini gitmiş buldu.

駅へ着いた時、彼の乗る列車は行ってしまっていた。

Lütfen oraya vardığında bana yaz.

あちらに着いたら手紙をください。

Vardığında bize bir telgraf gönder.

到着したらこちらへ電報を打ってください。

Sen eve vardığında yatakta olacağım.

あなたが帰ってくるまでには、私は寝ています。

İstasyona vardığında tren çoktan ayrılmıştı.

彼らが駅に着くと、列車はすでに発車していた。

Ağır yaralı adam hastaneye vardığında ölmüştü.

重傷を負った男性は病院に着いた時既に亡くなっていた。

Onlar istasyona vardığında tren zaten gitmişti.

- 彼らが駅に着いたとき列車はすでに出ていた。
- 彼らが駅についた時、列車はすでに出発していました。

O, istasyona vardığında, tren çoktan gitmişti.

彼が駅へ着いたら汽車は出た後だった。

Onun evine vardığında, o uyuyor olacak.

あなたが彼の家に着いたとき、彼は寝ているでしょう。

İstasyona vardığında, o bir taksi çağırdı.

駅に着くとすぐ、彼はタクシーを呼んだ。

Tom oraya vardığında konser çoktan başlamıştı.

トムが到着した時には、コンサートは既に始まっていた。

Ancak Gansu bölgesindeki küçük tarım köyüne vardığında,

でも甘粛省の小さな農村に着いても

O, kasabaya vardığında doğruca onu görmeye gitti.

その町に着くとすぐ、彼はまっすぐ彼女に会いに行った。

Sen oraya vardığında o seni bekliyor olacak.

到着したら彼があなたを待っているでしょう。

Mary otobüs durağına vardığında, son otobüs zaten gitmişti.

メアリーがバス停に着いたときは最終バスはすでに出ていた。

O, otobüs durağına vardığında otobüs zaten gözden kaybolmuştu.

彼がバス停に到着したとき、バスはもう見えなかった。

O, istasyona vardığında tren neredeyse yarım saat önce kalkmıştı.

彼が駅に着いたとき、列車はすでに30分近く前に出発していた。

- Eve ulaştığında saat çoktan on ikiydi.
- Eve vardığında saat çoktan on iki olmuştu.

帰った時はもう12時だった。