Translation of "Buldu" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Buldu" in a sentence and their japanese translations:

Bisikletimi buldu.

彼は私のバイクを見つけてくれた。

- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.

彼は私のバイクを見つけてくれた。

- Kim benim cüzdanımı buldu?
- Cüzdanımı kim buldu?

- 誰が私の財布を見つけてくれたの?
- 俺の財布、見つけてくれたの誰?

Soruna çözüm buldu.

彼はその問題の解決策を考え出した。

Evinin yandığını buldu.

彼の家が火事であるのを見つけた。

Okulu zorlanmadan buldu.

彼は難なくその学校を見つけた。

Bunu kim buldu?

誰がこれを見つけたの?

O, ebeveynlerini buldu.

彼は両親を見つけた。

Tom ne buldu?

トムは何を見つけた?

Tom, Mary'yi buldu.

トムはメアリーを見つけた。

Mermi hedefini buldu.

弾が的に当たった。

- O bana bir taksi buldu.
- Bana bir taksi buldu.

彼は私にタクシーを見つけてくれた。

Yani, kısmen onu buldu.

ある意味 見つけたということですが

Toplam on doları buldu.

その総額は10ドルになった。

Mahkeme onu suçlu buldu.

法廷では彼を有罪と判決した。

O, kapıyı kapalı buldu.

彼はドアが閉まっていることに気がついた。

Sorunu çözmeyi zor buldu.

彼はその問題を解くのに苦労した。

Adaya yüzmeyi zor buldu.

彼はその島まで泳いでいくのは難しいと思った。

Kapağı kaldırmayı imkansız buldu.

彼はそのふたを持ち上げるのが不可能だとわかった。

Sabah onları güvertede buldu.

朝が明けると彼らは甲板に出ていた。

Babasını mutfakta yatarken buldu.

彼は父親が台所で倒れているのをみつけた。

Kayıp kitabımı kim buldu?

誰が私の紛失した本を見つけてくれたのですか。

Arkadaş edinmeyi zor buldu.

彼は友達を作るのが難しいとわかった。

O bir para buldu.

彼女はコインを拾い上げた。

Artık çalışmayı imkansız buldu.

- 彼はこれ以上働けないと分かった。
- 彼はこれ以上働けないことがわかった。

Onlar geçinmeyi zor buldu.

- 彼らは生計を立てるのは難しいとわかった。
- 彼らは生計を立てていくのは難しいと思った。

Tom bizi nasıl buldu?

トムはどうやって私達を見つけたの?

Harcama 200.000 yen'i buldu.

支出は合計20万円になった。

O, kapıyı kilitli buldu.

見ると戸にかぎがかけられていた。

Soruyu cevaplamayı zor buldu.

彼女はその質問に答えるのが難しいとわかった。

Tom kaybettiği saati buldu.

トムはなくした時計を見つけた。

Tom yeni kanıt buldu.

トムは新たな証拠を発見した。

Kate kaybettiği saati buldu.

ケイトはなくしていた時計を見つけた。

O, onu yakışıklı buldu.

彼女は彼をハンサムだと思った。

Onlar onu suçlu buldu.

彼らは彼に有罪の判決を下した。

Tom onu nerede buldu?

トムはそれをどこで見つけたの?

Polis, çalınmış bisikletimi buldu.

警察は僕の盗まれた自転車を見つけた。

Dişiyi buldu. Ama ne pahasına?

‎見つけた ‎もう余力はない

İstasyona vardığında, trenini gitmiş buldu.

駅へ着いた時、彼の乗る列車は行ってしまっていた。

Bob çeşitli fındık türleri buldu.

ボブはいろいろな種類の木の実を見つけた。

Tom bana bir taksi buldu.

トムが私にタクシーを見つけてくれた。

O, yaralı bir adam buldu.

彼女は男が怪我しているのを見つけた。

O, bahçede bir top buldu.

彼は庭でボールを見つけた。

O yeni bir fikir buldu.

彼は新しい考えを思いついた。

Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.

彼は鍵を見つけ、それからドアを開けた。

Köpeğine iyi bir arkadaş buldu.

彼は犬をよき友とした。

O, masanın altındaki kutuyu buldu.

彼はテーブルの下にその箱を見つけた。

O filmi çok sıkıcı buldu.

彼はその映画がとてもつまらないとわかった。

Zarar beş milyon yeni buldu.

損害は500万円に上った。

O, bozuk bir kamera buldu.

彼は壊れたカメラを見つけた。

O, filmi çok sıkıcı buldu.

彼はその映画がとてもつまらないとわかった。

Oraya yaya gitmeyi imkansız buldu.

彼は徒歩でそこへ行くのは不可能だとわかった。

Kayıp bir köpeği kim buldu?

誰が迷子の犬を見つけたのですか。

Şans eseri kayıp kamerasını buldu.

彼は偶然になくしたカメラを見つけた。

O, bebeğini hâlâ uykuda buldu.

見ると彼女の赤ん坊はまだ眠っていた。

Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.

彼はついにゆくえ不明の弟を発見した。

Ken iyi bir fikir buldu.

ケンはうまい考えを思いついた。

Meg dört yapraklı yonca buldu.

メグは四つ葉のクローバーを見つけた。

O, çantasını masanın altında buldu.

彼女は机の下で財布を見つけた。

Tom konuşmayı sürdürmeyi zor buldu.

トムは会話を続けるのは難しいとわかった。

Tom sahilde bir ceset buldu.

トムは海岸で死体を発見した。

Tom sonunda bir iş buldu.

- トムはついに職を得た。
- トムはやっと就職できた。

Onun beklentileri tam olarak hedefi buldu.

予想は、寸分違わぬくらい当った。

Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.

運良く彼はいい席を見つけた。

Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu.

ダイバー達は海底に難破船を見つけた。

O bana iyi bir koltuk buldu.

彼は私にいい席をみつけてくれた。

Kendini parkta bir bankta yatarken buldu.

彼は気がついてみると公園のベンチに寝ていた。

Sonunda kendi sorununa bir çözüm buldu.

彼はついに自分の問題の解決策を思い付いた。

Mahkeme onu para çalmaktan suçlu buldu.

彼がお金を盗む罪を犯したことが法廷で明らかになった。

Ahıra girerken kayıp bir bisiklet buldu.

納屋に入るやいなや、彼はなくなった自転車を見つけた。

O bir daktilocu olarak iş buldu.

彼女はタイピストとして就職した。

O bana iyi bir iş buldu.

彼は私によい仕事を見つけてくれた。

O, bana iyi bir koltuk buldu.

彼女は私によい席を見つけてくれた。

Şapkasını kaybetti fakat kısa sürede buldu.

彼女は帽子をなくしたがすぐに見つけ出した。

Bir sigorta şirketinde bir iş buldu.

彼は保険会社に就職した。

O, bana hoş bir kravat buldu.

彼は私にすてきなネクタイを見つけてくれました。

O, babasını memnun etmeyi zor buldu.

彼は父を喜ばせるのは難しいことだとわかった。

Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu.

警察は、港に浮かんでいるトムの死体を発見した。

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.

試行錯誤の末、彼はふと正しい答えを思いついた。

O bütün çabalarını işe yaramaz buldu.

彼は自分のやったことがすべて水の泡になったことに気づいた。

Babam bana iyi bir koltuk buldu.

お父さんは私に良い席を見つけてくれた。

2 serseri geldi ve beni buldu.

体格のいい2人のいじめっ子が来て

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu.

トムさんは結局好きな仕事を見つけました。

O Almanca derdini anlatmayı zor buldu.

彼はドイツ語で自分の言いたいことを伝えるのは難しいと悟った。

Polis bir politikacıyı odasında ölü buldu.

警察はその政治家が自分の部屋で死んでいるのを見つけた。

Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.

- トムは目をさましてみると、見知らぬ部屋にいた。
- トムは目を覚ますと、自分が見慣れない部屋にいることに気付いた。

Sonunda bir hostes olarak bir iş buldu.

とうとう彼女はスチュワーデスの仕事を見つけた。

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu.

彼女は彼の言うことを理解するのが不可能だとわかった。

Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.

彼女は新しい環境に順応するのは難しい。

O, benim için güzel bir kravat buldu.

彼女は私にすてきなネクタイをみつけてくれた。

Onun üzüntüsü sessiz gözyaşları içinde ifadesini buldu.

彼女の悲しみは無言でこぼす涙になって表れた。

Uyandığında kendini hastanede bir yatakta yatarken buldu.

彼は目を覚ましてみたら病院のベッドに横になっていた。

Arıların birbiriyle iletişim kurabildiklerinin bir delilini buldu.

彼は蜂がお互いに意思伝達をする事が出来ると言う証拠を見つけた。

O, karmaşık soruna müthiş bir çözüm buldu.

彼はその複雑な問題を解決するすばらしい方法を思いついた。

Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.

捜索隊は彼が崖の下で倒れているのを発見した。

O, Mary için güzel bir daire buldu.

彼はすてきなアパートをメアリーにみつけてやった。

O bir gıda şirketinde bir iş buldu.

彼は食品会社に就職した。

Polis katilin herhangi bir izini buldu mu?

警察は殺人者の手がかりを何か見つけ出しましたか。