Translation of "Olduğum" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Olduğum" in a sentence and their japanese translations:

Hayatta olduğum sürece.

私が死なない限り。

Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

今の私のようになりたいって思ってた頃の自分に戻れたらなあ。

- Hasta olduğum için, gitmedim.
- Hasta olduğum için, ben gitmedim.

私は病気だったので行かなかった。

Sadece sahip olduğum sürece,

ただ一時でも

O aşık olduğum yerde

僕の好きな場所で

Hasta olduğum için, gitmedim.

私は病気だったので行かなかった。

Bu, arıyor olduğum anahtardır.

これが私がずっと捜していたカギです。

Üniversiteden mezun olduğum zaman,

大学を卒業した時

- Pazar en meşgul olduğum gündür.
- Pazar, en yoğun olduğum gündür.

日曜日は私が最も忙しい日だ。

Sizin için sahip olduğum şey.

私が話すことは

Benim bihaber olduğum neyi biliyorlar?

私が何に困っているか 彼女たちは知っているでしょうか?

Sahip olduğum her şeyi depoladım,

荷物をすべて倉庫に預けて

Olduğum gibi yerin içine gireceğim

私はあるがまま 土に還され

Matematik en iyi olduğum derstir.

数学が一番得意です。

Sahip olduğum her şey odur.

それが私が持っているすべてです。

Uykulu olduğum için, uyumaya gittim.

眠くなったので、私は寝た。

Hasta olduğum için partiye gitmedim.

病気だったので、私はパーティーに行きませんでした。

Sahip olduğum her kuruşumu soydu.

彼は私の有り金すべてを奪った。

Ona sırılsıklam âşık olduğum doğrudur.

- 彼女にくびったけだったのは本当だ。
- 彼女への愛に我を忘れていたのは事実だ。

Sahip olduğum tüm para budur.

これが私の持ってるお金全部だ。

Hasta olduğum için okula gitmedim.

私は病気だったので学校に行かなかった。

O, sahip olduğum tek arkadaştır.

彼女は私の唯一の友達です。

Senin yanında olduğum zaman mutluyum.

君といると幸せだ。

Kendisi en hayran olduğum romancıdır.

彼は私が最も尊敬している小説家だ。

En çok hayran olduğum romancıdır.

彼は私が最も尊敬している小説家だ。

Bütün sahip olduğum bir kitaptır.

- 私が持っているのは本だけです。
- 私が持っているものは1冊の本だけだ。

Hasta olduğum için partiye katılamadım.

- 病気で私はそのパーティーに出席できなかった。
- 具合が悪くて、あのパーティーには出席できなかったんです。

Sahip olduğum tek kitap bu.

これは僕の唯一の本です。

Hasta olduğum için, okula gitmedim.

私は病気だったので学校に行かなかった。

Söylemek zorunda olduğum şeyi dinle.

私の話を聞いて下さい。

Ben eskiden olduğum gibi değilim.

- 私は昔の私ではない。
- 私はもうかつての私ではない。

Seninle birlikte olduğum zaman mutluyum.

あなたと一緒にいると、私は幸せだ。

Hasta olduğum için, toplantıya gidemedim.

私は病気で会合に行けなかった。

Benim haklı olduğum ortaya çıktı.

私が正しかったことがわかった。

Bu, sahip olduğum tek kitaptır.

- これは私が持っている唯一の本です。
- 私の持っている本はこの1冊だけです。

Sahip olduğum parayı dilenciye verdim.

私は乞食に持ち金全部を与えた。

Hasta olduğum için okula gelmedim.

私は病気のため学校を休んだ。

Bu sahip olduğum tek kameradır.

これは私が持っている唯一のカメラだ。

Ben aldatılmış olduğum sonucuna vardım.

私はだまされていたのだという結論に達した。

Yorgun olduğum için yatmaya gittim.

疲れていたので寝た。

Sahip olduğum her şey kitaplardır.

- 私が持っているのは本だけです。
- 私が持っているものと言えば本だけです。

Tüm sahip olduğum bir kitap.

私が持っているものは1冊の本だけだ。

Hasta olduğum için sınava giremem.

病気なので試験が受けられません。

Sessizliğimden, razı olduğum anlamını çıkarmış.

彼は私が黙っているのを同意したものと判断した。

- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
- Okul günlerimde başıboş olduğum için pişmanım.

学生時代に怠けていたことを後悔している。

- Tembel olduğum için annem tarafından azarlandım.
- Tembel olduğum için annemden azar yedim.

怠けていて母にしかられた。

Tasarlamadığım ama şahit olduğum son gösterisinde

彼の最後のショーのデザインは 私ではないですが見に行きました

Muhafazakârlarla geçinebilen bir liberal olduğum için

しかし多くの人が私のことを

Şu anda bildiğim şey, kararlı olduğum.

確かなのは もうやるしかないってこと

Benim sabit fikirli olduğum şey ise

私がひたむきになっていることは

Sahip olduğum az parayı sana vereceğim.

少々ですが私が持っているお金を全部君にあげよう。

Sahip olduğum tüm parayı ona verdim.

- 持っていたお金は全部彼にあげた。
- 私は彼に持っていたお金を全部あげた。

En az meşgul olduğum gün cumadır.

金曜日は私が一番忙しくない日です。

Sahip olduğum az miktarda parayı aldı.

なけなしの金を取っていった。

O, tembel olduğum için beni azarladı.

- 彼は私を、怠慢であることで叱った。
- 彼は私を、怠慢だと叱った。
- 彼は私を、怠慢だと言って叱った。

Sahip olduğum her kuruşu benden aldı.

- 彼は私から有り金全部奪った。
- 彼は私から有り金を全部奪った。
- 彼は私から有り金を全部巻き上げた。

Pazar en az meşgul olduğum gündür.

日曜日は私が最も暇な日だ。

Cumartesi en az meşgul olduğum zamandır.

土曜日は、僕の最も暇な日である。

O, sahip olduğum az parayı aldı.

なけなしの金を取っていった。

Bu söylemek zorunda olduğum her şeydir.

私の言い分はこれだけだ。

Yorgun olduğum için erkenden yatmaya gittim.

私は早く寝た。というのは疲れていたので。

Ben, hasta olduğum için evde kaldım.

私は病気だったので家にいた。

On yıl önce olduğum gibi değilim.

私は10年前の私ではない。

Sahip olduğum tüm parayı ona güvendim.

僕は、有り金をすべて彼に委託した。

Liseden mezun olduğum için çok mutluyum.

高校を卒業してとても嬉しいです。

Ben hasta olduğum için işe gidemedim.

私は病気だったので、仕事に行けなかった。

Yapmak zorunda olduğum bir şey bu.

これは何か私がやるべきことだ。

Söylemek zorunda olduğum şeye kulak ver.

私の言い訳を聞いてくれ。

O, tembel olduğum için beni ayıpladı.

彼女は私の怠惰を叱った。

Kızgın olduğum için o üzgün görünüyordu.

私が怒っていたので彼女は悲しそうだった。

Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.

私は疲れていたので、早く寝た。

Ben zamanında orada olduğum için şanslıydım.

時間どおりに着いて運がよかった。

Sahip olduğum azıcık bilgiyi ona verdim.

私は彼女に少しではあるが持っていた情報を全部教えた。

Sahip olduğum az parayı çocuğa verdim.

- 私は少年に無け無しの金をやった。
- 私はその少年に無け無しの金をやった。

Sahip olduğum en iyi mücevheri sattım.

私は持っているうちで一番良い宝石を売った。

Okuldayken tembel olduğum için pişmanlık duyuyorum.

私は学生時代に怠けていたことを後悔している。

Hasta olduğum için evde kalmak zorundaydım.

私は、病気だったので、家にいなければならなかった。

Lütfen söylemek zorunda olduğum şeyi dinle.

俺の言うことちょっと聞いてよ。

Bu benim sahip olduğum saatle aynı.

これは私が持っているのと同じ時計だ。

Bu sahip olduğum en iyi sözlük.

これが私の持っている一番いい辞書です。

Öyle kaba olduğum için özür dilerim.

あんな無礼なことをしてしまってごめんなさい。

O, benim sahip olduğum bisikletle aynıdır.

あれは私が持っているのと同じ自転車です。

Sahip olduğum bütün tasarrufu buna harcadım.

ありったけの貯金をはたいてこれを買った。

Sahip olduğum bütün parayı ona verdim.

ありったけの金を彼女に与えた。

Üniversiteden mezun olduğum beş yıl önceydi.

大学を卒業して5年になる。

Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.

どこにいるのかわからなかった。

Meşgul olduğum için size yardımcı olamam.

- 私は忙しいのでお手伝い出来ません。
- 忙しいので手伝えません。

Beni o gün olduğum yere getiren teknolojinin

私をその日まで導いた

Hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu,

繰り返し自分に言い聞かせました

Gerçekliğe aşık olduğum o an bilmeliydim ki

気付いているべきだったんです 私が現実に惚れてしまったとき

Sahip olduğum az miktarda parayı ona verdim.

- 持っていたお金は少ないが全部彼にあげた。
- 私は彼になけなしの金をやった。
- 私は、なけなしの金を彼にあげた。
- 僅かながらの私の持っていたお金を全部彼に与えた。
- なけなしの金を彼にあげた。

O, çok iyi olduğum bir şey değil.

それは私が大変得意としているものではない。

Kitabı almak zorunda olduğum tüm parayı harcadım.

有り金をはたいてその本を買った。

O, benim sahip olduğum aynı kameraya sahiptir.

彼は私と同じカメラを持っている。