Translation of "Madde" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Madde" in a sentence and their japanese translations:

- O madde zehirdir.
- O madde zehirlidir.

あれは毒だ。

Karanlık madde arayışı

暗黒物質の探求により

21 milyon ton parçacıklı madde

微小粒子状物質(PM)の放出量は 2100万トン

Bu gerçek popüler bir madde.

それは人気商品だ。

Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.

その船は原料をインドネシアから輸送している。

Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.

物質は温度によって形を変える。

- Bu madde tek başına zehirli değildir.
- Bu madde kendi içinde zehirli değildir.

- この物質は本来は有毒ではない。
- この物質はそれ自体では有毒ではない。

- Madde üzerinde konuşalım.
- Konu üzerinde konuşalım.

その問題を話し合いましょう。

Bu madde, asite maruz kalmış olmalı.

その物質は酸で処理しなければならない。

Tom'un bir madde bağımlılığı hikayesi var.

トムは薬物乱用の経験がある。

Organik madde büyük moleküller tarafından oluşturulmaktadır.

有機物というのは大きな分子から形成されている。

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.

日本は原料を輸入に頼っている。

Bu madde sihirli mantar olarak da biliniyor.

マジックマッシュルームに 含まれる幻覚剤です

"Anlam, madde aleminde bulunan bir şey değildir;

「人生の意義なんて 物質世界では見つかりません

öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı

生徒に意思決定の 模擬実験を受けてもらいました

Parçacıklı madde salınımı ise 35 milyon ton

PMの放出量は3500万トン

İşte iki farklı karanlık madde türü içeren

ここに2つの宇宙の シミュレーションがあります

Polis onun sıcak bir madde olduğunu biliyordu.

警察はそれがやばい品物なのを知ってたんだよ。

- Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içeriyor.
- Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir.

この辞書は見出し語が約4万はいっている。

Topluluklar, bu bağımlılık yapan madde tarafından yok ediliyordu

この強烈に中毒性の高い麻薬により コミュニティは崩壊の一途を辿り

Bu tür yosunlarda bir sürü besleyici madde vardır.

こういう海藻は栄養が豊富だ

Gördüğünüz üzere çevrelerinde bir sürü başka madde var,

周囲に他の物質がたくさんあるのが 分かります

Ve bu ufaklıklar karanlık madde açısından önemli ipuçları.

この小さな銀河が暗黒物質の謎を解くうえで 大きなヒント与えてくれます

Ama gözden uzak yerlere itilmiş önemli bir madde ortaya çıkar.

本人の見えない所に 押しやられた重要な事柄が

Ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor.

通常の物質に遭遇しても 特に何も 起こらないことが分かるからです

Biz ham madde ithal ederiz ve bitmiş ürünler ihraç ederiz.

我々は原材料を輸入して、製品を輸出している。

Tehlikeli bir madde yuttuğun zaman, yapman gereken şey ne yuttuğuna bağlıdır.

危険物を飲み込んだ場合、飲み込んだものによって対処法が違います。

- Bu madde, daha çok hidrojen ve oksijenden oluşur.
- Bu malzeme çoğunlukla hidrojen ve oksijenden oluşmaktadır.

この物質は主に水素と酸素から出来ている。

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

- 日本は海外から様々な材料原材料を輸入している。
- 日本は海外からの様々な原材料を輸入している。
- 日本は海外からさまざまな原材料を輸入している。
- 日本は海外からさまざまな原材料を購入している。