Translation of "Gelecektir" in Japanese

0.057 sec.

Examples of using "Gelecektir" in a sentence and their japanese translations:

O gün gelecektir.

- その日はやってくるであろう。
- その日は必ずやってくる。

O muhtemelen gelecektir.

- 彼はやって来そうだ。
- 彼はおそらく来るだろう。

Belki Jane gelecektir.

多分ジェーンは来るでしょう。

O, muhtemelen gelecektir.

- 彼は十中八九来るだろう。
- 彼はおそらく来るだろう。

Jane muhtemelen gelecektir.

多分ジェーンは来るでしょう。

O bana iyi gelecektir.

それでは私は結構です。

O, büyük olasılıkla gelecektir.

彼は十中八九来るだろう。

O, muhtemelen yakında gelecektir.

彼はまもなく着くだろう。

Aya gidebileceğimiz gün gelecektir.

私たちが月に旅行できる日が来るだろう。

Doğal gıda sana iyi gelecektir.

自然食品は体によい。

Onun için üzüldüğün zaman gelecektir.

君がそのことを後悔するときがくるよ。

Otobüs on dakika içinde gelecektir.

バスは10分以内につくだろう。

Barış bizim için zamanında gelecektir.

平和はやがて訪れるだろう。

Çok geçmeden o buraya gelecektir.

彼女はまもなくここへ来るでしょう。

Çok geçmeden o geri gelecektir.

彼女はまもなく戻ってくるでしょう。

O, yorgun olsa bile gelecektir.

- 彼女はたとえ疲れていても来るだろう。
- 疲れていても彼女は来るでしょう。

Tom muhtemelen yakında geri gelecektir.

トムは多分すぐ戻って来るよ。

Birkaç günlük istirahat sana iyi gelecektir.

2、3日ゆっくりするといいですよ。

Sonuçlar bir hafta içinde geri gelecektir.

1週間以内に検査の結果が出ます。

O, önünde ya da sonunda gelecektir.

彼は遅かれ早かれやってくるだろう。

Onun buna pişman olacağı zaman gelecektir.

彼がこの事を後悔する時が来るだろう。

Orta derecede egzersiz sana iyi gelecektir.

- 適度の運動は体に良い。
- 適度の運動はあなたの体によいでしょう。
- 適度な運動はあなたの体によいだろう。

Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir.

適度に運動すると体によいであろう。

O yeterince iyi olması koşuluyla gelecektir.

体調を回復していれば、彼は来るだろう。

Erken kalkmak size çok iyi gelecektir.

早寝早起きは大いに君のためになる。

Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.

少し仮眠をとるといいですよ。

Müzakerelerde bir bozulma savaş anlamına gelecektir.

交渉の決裂は戦争を引き起こすことになるだろう。

Umarım aya gidebileceğimiz gün yakında gelecektir.

月に旅行ができる日がすぐにやってくることを望んでいます。

Bir hava değişikliği sana iyi gelecektir.

転地があなたにとって効果があるでしょう。

Babam muhtemelen bir sonraki trenle gelecektir.

ことによると父は次の列車で帰るかもしれません。

Bir hava değişikliği size çok iyi gelecektir.

転地療養は大いに君のためになるだろう。

Onun ne söylediğine pişman olacağı zaman gelecektir.

彼女が自分の言ったことを後悔するときが来るだろう。

Umarım artık savaşın olmadığı zaman yakında gelecektir.

戦争がなくなる日がすぐに来ることを望みます。

Bu iş başka bir şehre taşınma anlamına gelecektir.

この仕事を引き受けると他の町へ引っ越すことになるだろう。

- Gelmemesini söyleseniz bile, gelecektir.
- Gelmemesini söyleseniz bile, gelir.

来るなといっても彼女は来るよ。

Ona göre, insanlar su sıkıntısı çekeceği zaman yakında gelecektir.

彼の考えでは、近い将来水不足に悩む時代が来る。

- Eğer şimdi elinden gelenin en iyisini yaparsan mutluluk sana gelecektir.
- Eğer şimdi elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, mutluluk size gelecektir.

- 今最善をつくせば、あなたに幸せがやって来る。
- 今ベストを尽くせば、幸せがあなたのもとにやってくるでしょう。

Bu tür bir hesap izlenebilirlik giderek daha acil hale gelecektir.

こういった社会的責任が 益々重要になると思います

O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir.

お金のために、愛してもいない男との生活をつづけるならば、すっかり失望して、進退きわまる時が将来やってくることだろう。