Translation of "Muhtemelen" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Muhtemelen" in a sentence and their japanese translations:

muhtemelen kalıcı.

恒久的にかもしれません

Muhtemelen öldü.

多分彼は死んだのだろう。

Muhtemelen tamam.

たぶん大丈夫だ。

Bu muhtemelen akıllıca.

賢いぞ

Muhtemelen geç kalacak.

十中八九彼は遅れるだろう。

Muhtemelen yağmur yağacak.

雨が降りそうです。

Onu muhtemelen yönetemem.

とてもそこまで手が回らない。

Muhtemelen yakında gelecek.

たぶん彼はまもなく来るでしょう。

O muhtemelen gelecektir.

- 彼はやって来そうだ。
- 彼はおそらく来るだろう。

O, muhtemelen çalışamayacak.

彼はその仕事が出来ないでしょう。

O, muhtemelen başaramadı.

彼が成功するなどということは、とてもありえない。

Tom muhtemelen haklı.

トムは多分正しい。

O, muhtemelen uyuyor.

彼は眠っているだろう。

O, muhtemelen gelecek.

たぶん彼女は来るだろう。

Hava muhtemelen açacak.

晴れそうだ。

O, muhtemelen gelecektir.

- 彼は十中八九来るだろう。
- 彼はおそらく来るだろう。

Jane muhtemelen gelecek.

十中八九ジェーンは来るだろう。

Muhtemelen bursu kazanacak.

彼は奨学金を得られそうだ。

O, muhtemelen gelmeyecek.

- 多分彼は来ないでしょうね。
- たぶん、彼は来ないでしょう。

Tom muhtemelen öfkeli.

- トムは怒っているだろう。
- トムは多分怒っている。

O muhtemelen gelecek.

- 彼女はやってきそうだ。
- 彼女は来るだろう。

Muhtemelen tasarı reddedilecek.

議案はたぶん否決されるだろう。

Tom muhtemelen uyuyor.

- トムは多分寝ている。
- トムは多分眠っている。

Tom muhtemelen aç.

トムは多分お腹が空いている。

Tom muhtemelen iyi.

トムは多分大丈夫。

Tom muhtemelen korkmuş.

トムはたぶん怖がっています。

Tom muhtemelen bekliyor.

- トムは多分待っている。
- トムは多分待ってる。

Jane muhtemelen gelecektir.

多分ジェーンは来るでしょう。

Muhtemelen onları sevmiyorsun.

- あなたは恐らく、彼らのことが好きではない。
- 君は多分、彼らのことが好きじゃない。

Tom muhtemelen biliyor.

トムは多分知ってるよね。

Alice muhtemelen gelebilir.

アリスはひょっとすると来るかもしれない。

O muhtemelen başaracaktır.

彼女の成功はありえることだ。

Muhtemelen geç kalacağım.

- たぶん遅れる。
- おそらく遅れる。

Tom muhtemelen ağladı.

トムは多分泣いた。

Tom muhtemelen kazandı.

トムは多分勝った。

Tom muhtemelen öldü.

トムは多分死んだ。

Dediğim gibi, muhtemelen cevabı

申し上げたとおり おそらく―

Muhtemelen eski madenci aletleri.

鉱員の備品があるようだ

Muhtemelen fazla oksijen olmadığından.

つまりここは 酸素が少ないんだ

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

賢い選択だね

Başbakan muhtemelen istifa edecek.

首相はおそらく辞任するであろう。

John muhtemelen sınavı geçecek.

ジョンはたぶん試験に受かるだろう。

Yarın muhtemelen kar yağacak.

たぶん、明日は雪が降るだろう。

Mektuplarımız muhtemelen postada geçti.

われわれの手紙は行き違いになったらしい。

Muhtemelen tekrar yağmur yağacak.

また雨が降りそうだ。

O muhtemelen ona inanamıyor.

ひょっとすると彼は彼女の言うことを信じられないかもしれない。

Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

どちらのチームが勝ちそうですか。

Yarın muhtemelen yağmur yağacak.

たぶん明日は雨になるだろう。

Onlar muhtemelen arabayla gelecekler.

たぶん彼らは車で来るでしょう。

Muhtemelen sadece soğuk aldın.

ただの風邪でしょう。

Muhtemelen onları deniz tutacak.

- 彼らは船酔いしそうだ。
- あいつら船酔いしそうだよな。

O, muhtemelen oyunu kazanacak.

彼は試合に勝ちそうだ。

Muhtemelen okula geç kalacak.

彼は学校に遅刻しそうだ。

Tom muhtemelen önerine katılmayacak.

彼はあなたの提案に同意しないだろう。

Muhtemelen yarın erken kalkacağım.

明日は多分早く起きる。

O, muhtemelen onu unuttu.

たぶん彼はそのことを忘れたのだろう。

Onun söylediği muhtemelen doğru.

多分彼の言うとおりだろう。

Takımımız muhtemelen oyunu kazanacak.

私たちのチームが試合に勝つだろう。

Muhtemelen önümüzdeki seçimlerde kazanacak.

次の選挙では彼が当選するだろう。

O, muhtemelen yakında gelecektir.

彼はまもなく着くだろう。

O muhtemelen ünlü olmayacak.

彼はたぶん有名にならない。

Oyun muhtemelen iptal edilecek.

試合はたぶん中止されるだろう。

Tom muhtemelen seni sevmiyor.

トムは多分、君のこと好きじゃないよ。

Bugün muhtemelen yağmur yağacak.

今日は雨が降りそうだ。

Biz muhtemelen Tom'a sormalıyız.

トムに相談したほうがよさそうだな。

O muhtemelen benim hatam.

- それ多分、俺のせいだ。
- 恐らく、私のせいね。

Muhtemelen teklifinizi kabul etmeyecektir.

彼はあなたの提案に同意しないだろう。

John sınavı muhtemelen geçecek.

ジョンはたぶん試験に受かるだろう。

Muhtemelen yakında yağmur yağacak.

じきに雨が降ってきそうだ。

Bu muhtemelen savaş demek.

これではたぶん戦争ということになるだろう。

O, muhtemelen iyi olacak.

おそらく天気になるだろう。

Onun takımı muhtemelen kazanacak.

おそらく彼のチームが優勝するだろう。

Muhtemelen yağmur yağacağını gözlemledi.

おそらく雨だろうと彼は言った。

O, muhtemelen başarılı olmayacak.

彼は多分成功しないでしょう。

Muhtemelen yağmur yağacağını söyledi.

雨が降るだろうと彼がいった。

Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.

ひょっとして彼女は答えを知っているかもしれない。

Söylediği muhtemelen doğru olabilirdi.

彼の言ったことは本当かも知れない。

Tom muhtemelen Fransızca konuşamaz.

- 多分トムはフランス語が話せない。
- トムは多分フランス語を喋ることができない。

Tom muhtemelen çoktan yattı.

トムはきっともう寝てしまっただろう。

Tom muhtemelen çoktan Boston'da.

トムって多分もうボストンにいるよ。

Muhtemelen bu işe hiç başlamazdık.

こんな計画は開始しなかったでしょう

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

俺の匂いも嗅がれてるかも

muhtemelen şarap içip peynir yiyorlar

パリ上空を通過し

muhtemelen de en önemli kısmı:

これが 一番大切なことですが

Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.

ストレス下で勉強した時も その反応があったはずです

Bu muhtemelen  altın aranan dönemlerden.

これはおそらく 砂金を採ってた時代のだ