Translation of "Gün" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Gün" in a sentence and their japanese translations:

Gün ağarıyor.

夜が明けかけてきた。

- Her gün koşarım.
- Her gün çalışırım.

- 私は毎日走ります。
- 毎日、走ります。

- Ben onu her gün kullanırım.
- Her gün onu kullanıyorum.
- Onu her gün kullanırım.
- Her gün kullanırım.
- Her gün kullanıyorum.

私は毎日それを使っています。

Her gün mutlu bir gün geçirmek isterseniz,

心から願うなら

O gün tüm gün sinirli ve öfkeliydim,

私はその日は一日中 不快感といらだちを感じていました

- Bugün güneşli bir gün.
- Güneşli bir gün.

天気は上々だ。

O gün aralıklarla bütün gün yağmur yağdı.

その日は雨が終日降ったりやんだりしていました。

- Toplantı, on gün uzaklıktadır.
- Toplantı on gün sonra.
- Toplantıya on gün var.

会議は10日後。

400 gün sürdü.

400日間 巡りました

Her gün çıkabilirsiniz

いつだって 飛び出そう

Her gün kapıdan,

毎日 外に出かけるとき

Karlı bir gün.

雪降りの日です。

Üç gün önceydi.

それは3日前のことだった。

Yağmurlu bir gün.

雨降りの日です。

Güzel bir gün!

わあ、いい天気だなー。

O gün gelecektir.

- その日はやってくるであろう。
- その日は必ずやってくる。

O gün serindi.

その日は寒い1日であった。

Bütün gün çalışmaktayım.

1日中ずっと仕事をしていたから。

On gün geçti.

10日間たった。

Günümüzü gün edelim!

道楽しよう。

Hangi gün izinlisin?

店の休みの日はいつですか。

Güzel bir gün.

- 天気のよい日です。
- 晴れています。
- いい天気です。

Ertesi gün Noel'di.

次の日はクリスマスだった。

Rüzgarlı bir gün.

風の強い日です。

Yakında gün ağaracak.

もうすぐ夜が明けるよ。

Bir gün kaldı.

あと一日だ。

Bugün hangi gün?

今日、何曜日?

Önceki gün fırtınalıydı.

おとといは嵐で、昨日は雨でした。

Bir gün başaracaksın.

いつか君は成功する。

Gün gittikçe uzuyor.

日はだんだん長くなる。

Bulutlu bir gün.

曇りの日です。

Hepimiz her gün güzel bir gün geçirmek isteriz.

私たちは皆 毎日を良い日にしたいのです

İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.

春が来ると、日は日ごとに長くなる。

- Hasta her gün toparlanıyordu.
- Hasta her gün iyileşiyordu.

患者は日に日によくなっていった。

- Ne hoş bir gün.
- Ne güzel bir gün!

- なんて素晴らしい日なんだ。
- なんてよい天気なんでしょう。
- なんてよい天気なのだろう。

- Polis o gün nöbetçiydi.
- Polis o gün görevdeydi.

その警官は、その日は当直であった。

- Her gün İngilizce çalışırım.
- Her gün İngilizce öğreniyorum.

私は毎日英語の勉強をする。

- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.

私は毎日英語を話します。

- Her gün çalışır mısın?
- Her gün koşar mısın?

- あなたは毎日走りますか。
- 毎日走っているのですか?

- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.

いつか私のことは忘れちゃうわ。

- Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- O gün hayatındaki en mutlu gün olsun.

人生で一番いい日でありますように。

Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.

その農夫は日の出とともに起き、日没まで働いた。

- Ben bir gün ülkenize geleceğim.
- Bir gün ülkene geleceğim.

いつかあなたの国へ行きます。

- Biz her gün TV izleriz.
- Her gün televizyon seyrederiz.

私たちは毎日テレビを見ます。

- O iki gün önceden vardı.
- İki gün önce geldi.

彼は2日前に着いた。

- Birkaç gün önce faksını aldım.
- Geçen gün faksını aldım.

この間、君からFAXが届いた。

İşte bu gün, evet

それが今日なんだ

Bir gün seçme olursa

もしかすると 数年のうちに オーディションがあるかもしれない

Rıhtımda otururken bir gün

ある日 彼は波止場に座っていて

Hâlâ her gün alıyorum.

今でも毎日届きます

Bir gün ofiste otururken

ある日 私達がオフィスで座っているとき

Her gün, silahlı saldırılar,

毎日のように 発砲事件だとか

Brexit oylamasından sonraki gün,

ブレグジットが決まった国民投票の翌日

Birkaç gün dışarı çıkmamalısın.

数日は外出しないように。

Üç gün sonra öldü.

それから三日後に彼は死んだ。

Londra'da kaç gün kalacaksın?

君はロンドンに何日残るつもりですか。

Gerçeği bir gün öğreneceksin.

君はいつか真相を知るだろう。

Birkaç gün sessiz kalmalısınız.

君は2、3日の間、静かにしていなくてはなりません。

Bu güzel bir gün.

気持ちがいい日だなぁ。

Okul ertesi gün başlar.

学校は明後日から始まります。

Konferans öbür gün yapılacak.

- 会議は明後日東京で開かれる予定です。
- 会議はあさって東京で開かれる予定である。

Bir gün hepimiz öleceğiz.

我々はいつか死ぬだろう。

Her gün İngilizce çalışmalısın.

英語は毎日勉強しなければなりません。

Yağmur dört gün sürdü.

雨は四日間降り続いた。

Yağmur beş gün sürdü.

雨は5日間も降り続いた。

Bütün gün burada kalamazsın.

一日中閉じこもってるつもり?

Bütün gün hava güzeldi.

一日中上天気だった。

Gün hemen hemen bitti.

一日が終わろうとしている。

Bir gün daha geçti.

また1日が過ぎた。

Ne sıcak bir gün!

なんて暑い日なんだろう。

Neden her gün çalışıyorsun?

なぜあなたは毎日勉強するのですか。

Zor bir gün geçireceğim.

つらい一日になりそうだ。

Odayı gün ışığı dolduruyordu.

その部屋には日光がさんさんと注いでいた。

O gün hava güzeldi.

その日はいい天気だった。

Adam bütün gün uyudu.

- その男は一日中眠っていた。
- その男は1日中寝ていた。

Kar iki gün sürdü.

その雪は2日間続いた。

Ertesi gün hayatını kaybetti.

その次の日に彼は死んだ。

Kaza, önceki gün oldu.

その事故はおととい起きた。

Bana beş gün verin.

五日待ってくれ。

Orada birkaç gün kaldı.

2、3日そこに滞在した。

Bütün gün hüzünlü hissediyordum.

- 1日中憂鬱な気分だった。
- 一日中ブルーだった。
- 一日ずっと沈んでいた。

Rüzgar bütün gün esti.

風は1日中吹いた。

O, gittiği gün geldi.

彼女が発ったその日に彼は到着した。

Onlar gün boyunca çalıştılar.

彼らは昼夜休みなく働いた。

Ertesi gün Kyoto'ya varacak.

彼は明後日京都に到着する予定です。

Hava her gün ısınıyor.

日ごとにだんだん暖かくなってきた。

Güzel gün keyfimizi artırdı.

天気がよかったのでいっそう楽しかった。

Her gün günlüğüme yazıyorum.

私は毎日日記をつけている。

Her gün günlüğümü yazarım.

- 毎日日記をつけている。
- 私は毎日日記をつけます。
- 私は毎日日記をつけている。

Bütün gün evde kaldım.

私は一日中家に居ました。

Babam her gün içer.

私の父は毎日酒におぼれている。

Bugün güneşli bir gün.

天気は上々だ。