Translation of "Geldiğini" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Geldiğini" in a sentence and their japanese translations:

Birinin geldiğini duydum.

誰か来たみたい。

Onun geldiğini düşündüm.

私は彼が来ると思いました。

- Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Ne anlama geldiğini bilmiyorum.

それの意味が分からないんだけど。

Insanın içinden geldiğini ve

本当の美しさは内面から滲み出るもので

İş için geldiğini düşündüm.

何か用事でおいでになったかと思いました。

Kimin geldiğini merak ediyorum.

誰が来たのかしら。

Garsonun kapıdan geldiğini gördük.

私たちは給仕がドアを通って来るのを見た。

Onun nereden geldiğini bilmiyordum.

それがどこから来たのか分からなかった。

Trenin istasyona geldiğini gördüm.

私は、列車が駅に入ってくるのが見えた。

Ne anlama geldiğini bilmiyorum.

私にはその意味がわからない。

Onun buraya geldiğini duydum.

彼女がきたと、きいた。

Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.

冷たい空気が こっちから来てる

Kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar

奴隷として連れてこられた人々の子孫や

Onun nereden geldiğini fark etmedi.

それがどこから来たのか知らなかったので。

O sabah oraya geldiğini söyledi.

彼はその日の朝そこに着いたと言った。

Onun bu yoldan geldiğini gördüm.

- 彼がこっちへ来るのが見えました。
- 彼がこっちに来るのが見えました。

Tom'un Mary'nin üstesinden geldiğini düşündüm.

- トムはメアリーのことを忘れたのだと思っていました。
- トムはメアリーのことをあきらめたのだと思っていました。

Tom paranın nereden geldiğini öğrenemedi.

そのお金がどこから来たものなのか、トムには見当がつかなかった。

Tom paranın nereden geldiğini bilmiyordu.

トムはお金がどこから来るか知らなかった。

Geçen hafta Japonya'ya geldiğini söyledi.

彼は前の週に日本に来ていたと言った。

Onlar onun aşağı geldiğini duydular.

- 彼らは彼が階段を降りてくる音を聞いた。
- 彼らは彼が階段から降りてくる音を聞いた。

Onlar bir fırtınanın geldiğini bildirdiler.

嵐が接近していると発表された。

Onun alt kata geldiğini duydum.

彼が下に降りてくる足音が聞こえた。

Onun nereden geldiğini merak ediyorum.

由来を教えてください。

Bana buraya dün geldiğini söyledi.

昨日ここに来たと彼は言った。

Bakarken, onun içeri geldiğini gördüm.

見上げると彼が入って来た。

Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum.

どういう意味なのか分からなかったんだ。

Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.

スーザンはその子犬がどこからきたのかわかった。

Sorunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.

この問題の意味がわかりません。

Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.

誰が私たちと一緒に来るのか知りたい。

Onlar garsonun aceleyle geldiğini gördüler.

彼らは給仕が急いでくるのを見た。

Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.

これがどういう意味か分かりません。

- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

これどういう意味か分かる?

Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.

この診断が意味することが 分かりませんでしたが

O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.

‎危険が迫っても見えない

Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.

- ボブがいつ来日したか分からない。
- ボブがいつ日本に来たのか知りません。

Onun yolun yukarısına doğru geldiğini gördüm.

彼女がこちらへやって来るのを見た。

"O geliyor mu?" "Onun geldiğini sanmıyorum."

「彼は来ますか」「来ないと思います」

Partimize kimin geldiğini bilmek isteyebileceğini düşündüm.

私たちのパーティーに来るのが誰か、あなたも知っておいた方がいいと思ったんです。

Bugünkü gazete bir tayfun geldiğini söylüyor.

今日の新聞によれば、台風がやってくるそうだ。

Bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum.

私はこの言葉が何を意味するのか知りません。

Bob'un ne zaman Japonya'ya geldiğini bilmiyordum.

私はボブがいつ来日したのかを知らなかった。

John'un zamanında geldiğini hayal bile edemiyorum.

ジョンが時間どおりに来るなんて考えられない。

Bu sembolün ne anlama geldiğini bilmiyorum.

この記号は何を表すのかわかりません。

Bu cümlenin ne anlama geldiğini bilmiyorum.

この文の意味が分かりません。

Onun ne anlama geldiğini anlamıyor musun?

どういう意味か理解できないの?

Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

ヘビから目を離したくない

Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

ヘビから目を離したくない

öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.

まずは私たちの住む銀河系の生い立ちを 知る必要があります

Kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorsan, sözlüğe bak.

その言葉の意味がわからなければ、辞書を引きなさい。

PKO' nun ne anlama geldiğini biliyor musun?

- PKOとは何を表すか知っていますか。
- PKOが何の略語だか知ってる?

PKO nun ne anlama geldiğini söyleyebilir misiniz?

PKOとは何を表しているのか説明して下さい。

Ailesinin güvenli bir şekilde geldiğini duyduğuna sevindi.

彼が無事に到着したという知らせは家族を喜ばせた。

Bunun ne anlama geldiğini bilmek istemiyor musun?

それが何を意味するのか知りたくないの?

Nihayet onun aklı başına geldiğini gördüğüme sevindim.

私は彼がついに正気を取り戻したのでうれしかった。

Bu cümlenin ne anlama geldiğini biliyor musun?

この文どういう意味か分かる?

Neden bu kadar uykum geldiğini merak ediyorum.

なんでこんなに眠いんだろう。

Bu ifadenin ne anlama geldiğini merak ediyorum.

このフレーズの意味はどうなるでしょうか。

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,

刑事事件が終わると保釈金が 返金されることは 知っていました

Bir atın bana doğru dört nala geldiğini gördüm.

馬が私の方に全力で走ってくるのが見えた。

Bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sözlükten bakacağım.

- 私はこの単語の意味がわからない。辞書で調べてみよう。
- この単語の意味が分からない。辞書で調べることにしよう。

Bu kelimenin ne anlama geldiğini bana söyleyebilir misiniz?

この単語が何を意味するかわかりますか。

Bir kişinin hangi ülkeden geldiğini söylemek çok zor.

ある人物がどこの出身であるかを言い当てるのは非常に難しい。

Tokyo'ya ne zaman geldiğini önceden bilmeme izin ver.

上京する際には前もってお知らせ下さい。

Ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.

だいたいの予測もできています。

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

その発生源を辿ったところ 有力な場所が見つかった

O kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum ama bulmaya çalışacağım.

私にはあの単語がどんな意味かわからないが、考えてみよう。

Kendi kendime onun ne anlama geldiğini merak ettiğimi söyledim.

「彼女はどういうつもりかしら」と思った。

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

賢いぞ ヘビから目を離したくない

Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini

何故 このロボットを作ったのか どんな意味があるのかを

- Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.

それの意味が分からないんだけど。

John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.

ジョンの両親は彼の乗った飛行機が定刻どおりだと聞いてほっとしているようだった。

- Onun alt kata geldiğini duyduk.
- O aşağıya inerken ayak seslerini duyduk.

彼が階下に降りて来るのが聞こえた。

Başkan olarak uzun yıllar geçirdim, zamanın geldiğini hissettiğim için istifa ettim.

私は長年議長を務めてきたので、もうそろそろ引退しようかと思っている。

Cennetten bir Ruhun bir güvercin olarak geldiğini ve onda kaldığını gördüm.

御霊が鳩のように天から下って、この方の上にとどまられるのを私は見ました。

O bana, Hokkaido'dan tüm yolu erkek kardeşini görmek için geldiğini söyledi.

彼女ははるばる北海道からお兄さんに会うためにやってきたと言った。

Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.

リンダはナンシー叔母さんが訪ねて来るというのを知って胸がわくわくした。

Jim geçen hafta bana yazdı ve 2 ay erken geri geldiğini söyledi.

ジムは先週私に手紙をよこして、2ヶ月前に戻っていることを告げた。

- Bu cümlenin ne anlama geldiğini düşünüyorsun?
- Sence bu cümle ne anlama geliyor?

- この文どういう意味だと思う?
- この文章は何を意味していると思う?

Julie'nin yarın bir ziyaret için geldiğini öğrendiğimde, o kadar şaşırdım ki neredeyse bayılacaktım.

ジュリーが明日やってくると知って僕は驚いて倒れそうになったよ。

Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

この作文はとてもひどいもので、私には彼が何を意味しているのかわからない。

Mary çok uzun zamandır Japonya'da yaşıyor. Onun Japon geleneklerine uyum sağlamasının zamanının geldiğini düşünmüyor musun?

メアリーももう長く日本に住んでいるんだから、そろそろ日本の習慣とかに合わせたほうがいいんじゃないの?

- PDF'nin açılımını biliyor musun?
- PDF neyin kısaltması, biliyor musun?
- PDF'nin ne anlama geldiğini biliyor musun?

PDFって何の略か知ってる?

- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- Görevli polis memuru, ardından gelen yaşlı bir adamı algıladı.

勤務中の警官は、一人のお年寄りが自分の背後に近づいてくるのを感じた。

- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

聖霊がある方の上に下って、その上にとどまられるのが見えたなら、その方こそ聖霊によってバプテスマを授ける方である。