Translation of "Içinden" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Içinden" in a sentence and their japanese translations:

Insanın içinden geldiğini ve

本当の美しさは内面から滲み出るもので

Nehir vadinin içinden geçiyor.

その谷間には川が流れている。

Nehir kasabanın içinden geçer.

その川は町をとおって流れる。

Nehir şehrin içinden akar.

その川は街を流れている。

Maruyama nehri Kinosaki'nin içinden akar.

円山川は城崎を流れている。

Geçit töreni kalabalığın içinden gitti.

パレードは群集の間を通り抜けた。

Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.

パリを貫流する川はセーヌ川です。

Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.

その川は森の中を曲がりくねって流れている。

İçinden ağlamak geliyorsa; gönlünce ağla.

泣きたいなら思いっきり泣けばいいじゃん。

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.

僕は庭をつっきって近道をするぞ。

Hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.

何の作用もせず 氷を突き抜けるからです

O deponun kalıntıları içinden geçmek zorundasınız,

否応なしに倉庫の跡地を通ることになります

Sizin cesur ruhunuz sizi içinden taşıyacak.

君は不屈の精神で危機を切り抜けられるだろう。

Bir grup kentin içinden geçit açtı.

楽隊が先頭に立って市を行進した。

Dişlerini buraya koymalısınız, dişler eldivenin içinden geçer

頭を持ち 牙を手袋に貫通させる

Dişlerini buraya koymalısınız. Dişleri eldivenin içinden geçer

頭を持ち 牙を手袋に貫通させる

Dişleri buraya koymalısınız, dişler eldivenin içinden geçer

頭を持ち 牙を手袋に貫通させる

Onun kocası öldüğünde, içinden intihar etmek geldi.

夫が死んだ時彼女は自殺したい気分になった。

Prens ve prenses tezahürat yapan kalabalığın içinden geçtiler.

皇太子夫妻は歓迎の群集の中を通っていかれた。

Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.

すぐに、炎がカプセルを破り、3人の宇宙飛行士全員が死亡しました。

Matematik aşk gibidir - basit bir fikir fakat o içinden çıkılmaz hale getirilebilir.

数学は恋のようだ。単純だけど複雑にもなりうる。

Hiçbir zaman bunu belli etmeyecek ama içinden ciddi bir şekilde endişeli olduğunu düşünüyorum.

彼、口には出さないけど、心の中では心配しているかもしれませんね。