Translation of "Deneyim" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Deneyim" in a sentence and their japanese translations:

Bedensel bir deneyim olmaktan çok varoluşsal bir deneyim.

物理的な変化というより 周囲からの扱われ方が異なります

Ve deneyim gerçekten inanılmaz.

一緒に泳ぐ体験は 本当に素晴らしいものです

Biz deneyim ile öğreniriz.

- 我々は経験によって学ぶ。
- 私たちは経験から学習するのです。

Deneyim ona cesaret verdi.

彼はその経験で勇気がついた。

Deneyim olmadan bilgelik gelemez.

知恵は経験なしには得られない。

Berbat bir deneyim yaşadım.

ひどい目にあった。

Deneyim en iyi öğretmendir.

経験は最良の教師である。

Benzer bir deneyim yaşadım.

- 同じような経験したことあるよ。
- 同じような目に遭ったことがある。

Deneyim sana sağ duyuyu öğretecektir.

経験を積めば君にも常識がわかるだろう。

Deneyim bu meslek için gereklidir.

この職業には経験が必要だ。

İlk deneyim geçmiş travmalara geri dönüştü.

第1に 過去のトラウマの体験です

Çocuk düşürme içler acısı bir deneyim.

流産はとても辛い経験です。

Bu deneyim her zaman belleğimde kalacak.

この体験はいつも私の記憶に残っているでしょう。

Orada hoş olmayan bir deneyim yaşadık.

- 私達はそこで不快な経験をした。
- 私達そこで不快な経験をした。

Onun dahiliği onun deneyim eksikliğini telafi eder.

彼女の非凡な才能が経験不足を補う。

Bu tür bir deneyim herkes için tanıdık.

この種の経験は誰にも馴染み深い。

Bu deneyim uzun vadede sana iyi gelecek.

この経験は長い目で見れば、あなたのためになりますよ。

O deneyim yokluğundan dolayı işte başarısız oldu.

彼は経験不足のために事業に失敗した。

Ölümle burun buruna gelmek eğitici bir deneyim olabilir.

死のふちに近づくことは 学びのある体験になり得ます

İşini değerlendirirken, onun deneyim eksikliğini de hesaba katmalıyız.

彼の作品を審査するときには、彼の経験不足を考慮に入れなければならない。

O, onun için çok iyi bir deneyim oldu.

それは彼にとってとてもいい経験だった。

Mary meditasyon yaparken bir beden dışı deneyim yaşadı.

メアリさんは凝らししながら幽体離脱を経験しました。

O, deneyim eksikliğini telafi etmek için çok çalıştı.

彼は経験不足を補うために一生懸命に働いた。

Araştırmamızdaki hastalar genel olarak üç çeşit deneyim yaşadıklarını anlattılar.

研究対象の患者たちは 概して3タイプの経験をしたと言いました

Bunu acı ve sinir bozucu bir deneyim olarak gördü.

それが苦くて苛立たしい経験であることに 気づき

Hiç olmazsa, bu sizin için iyi bir deneyim olacaktır.

いずれにしてもそれは君にとって良い経験となるでしょう。

Part-time bir işin iyi bir deneyim olduğunu düşünüyorum.

アルバイトはいい経験になるの。

Bugün berbat bir deneyim yaşadım, bu yüzden bir bira içeceğim ve doğruca yatmaya gideceğim.

今日は嫌なことがあったから、ビール飲んでさっさと寝ることにしようーっと。

Bilinçsiz insan acı hissetmez, ama aile ve dostları için bu uzun ve acılı bir deneyim olabilir.

意識不明の人は痛みを感じませんが、その家族や友人にとっては、長く、つらい経験になりうるでしょう。

- Tom geçen yaz yakın bir ölüm deneyimi yaşadı.
- Tom geçen yaz ölüme yakın bir deneyim yaşadı.

- トムは昨年の夏、九死に一生を得る経験をした。
- トムはこの間の夏、死にかけた。