Translation of "Berbat" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Berbat" in a sentence and their japanese translations:

Berbat kokuyor!

臭いぞ

Bu berbat.

こりゃひどいわ。

Berbat ettim.

失敗した。

Berbat bir konserdi.

それはたいしたコンサートではなかった。

İşleri berbat ettim.

失敗した。

Kendimi berbat hissediyorum.

- 気持ちが悪い。
- 最悪の気分!

O film berbat!

あの映画、最低!

Bu film berbat.

この映画はヒドイ!

Fransızca telaffuzun berbat.

- 君のフランス語の発音って、やばいね。
- あなたのフランス語の発音って、ひどすぎるわ。

Bu berbat bir iklim.

ひどい気候です。

O, işi berbat etti.

彼女はへまをしてその仕事をだめにしてしまった。

Berbat sigara alışkanlığından vazgeçti.

彼は喫煙という悪い習慣を断ち切った。

Berbat bir deneyim yaşadım.

ひどい目にあった。

Berbat bir ağrım var.

ひどい痛みがあるのです。

Ben berbat bir yüzücüyüm.

私は、かなづちです。

Hava ne kadar berbat!

ひどい天気!

Ben bugün berbat hissediyorum.

今日は気分がひどく悪いのです。

Tom berbat bir sürücüdür.

トムは車の運転が下手だ。

Ağzımda berbat bir tat var.

口の中が最悪だ

Karının gelememesi berbat bir utanç.

奥さんが来れなかったなんて至極残念です。

Bu dönem berbat notlar aldım.

私は今学期ひどい成績をとった。

Dün berbat bir kaza oldu.

昨日酷い事故が起きました。

Burada berbat bir şey oldu.

何か大変なことがあった、ここに。

Konferansta berbat bir zaman geçirdim.

私は会議でひどい時間を過ごした。

Bu bisiklet berbat, çok ağır.

この自転車はひどい。重すぎる。

Berbat bir baş ağrısı çekiyorum.

私はひどい頭痛がしている。

" Natto " berbat kokuyor, ama lezzetli.

「納豆」の臭いはひどいが、食べるととてもおいしい。

O berbat bir soğuk aldı.

彼は酷い風邪をひいた。

İlki, bağımsızlığın berbat bir şey olduğu.

まずは自由というものは クソだということ

Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,

最悪なアイデアは 例えば ゴミ捨て場の中にあるレストランや

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.

ものすごい叫び声に彼はぞっとした。

Korkarım ki berbat bir şey yedim.

私は何か悪いものを食べたようだ。

Keşke böyle berbat bir film izlemeseydim.

あんなに恐ろしい映画は見なければよかったなあ。

Dün gece berbat bir rüya gördüm.

- 昨夜、恐ろしい夢を見た。
- 昨夜さ、怖い夢を見たんだ。

Bu şekilde mi giyinip çıktın? Berbat.

そんな服で出掛けるの?なんだかカッコ悪いなあ。

Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.

トムがとんでもない二日酔いをしてしまいました。

berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran

汚らしい ひどいサービスの レストラン

Veya berbat servisi olan pis bir restoran?

汚くてひどいサービスの レストランはどうでしょう?

İnsanın karnına vuran o berbat hissi yaşadım.

‎血の気が引いたよ

Asla hayatımda böyle berbat bir kaza görmedim.

そんなひどい事故を見たことがない。

Ev tutuştuğunda, berbat bir his üstüme geldi.

その家に火がついたとき私は恐怖の念に駆られた。

Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.

- 腰痛がひどいんです。
- 腰に強い痛みがあるんです。

- Ne berbat bir hava!
- Ne korkunç hava!

- 何と酷い天気だ。
- ひどい天気!

Bu berbat havada dışarı çıkmasan iyi olur.

こんな悪天候の中を外出しないほうがいいよ。

Bunun sadece berbat bir kaza olduğundan eminim.

これはきっと恐ろしい事故に違いありません。

Hayatımda hiç böyle berbat bir hikaye duymadım.

生まれてこのかたそんなひどい話は聞いたことがない。

Rüzgar ve yağmurdan dolayı, yürüyüşümüz berbat oldu.

風やら雨やらで、我々の散歩は台無しだった。

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

「それは素晴らしい考えだ」とか 「ひどい考えだ」と―

Berbat bir sabah bulantım var. Bir şey yiyemem.

つわりがひどくて、何も食べられない。

Vay, gerçekten berbat bir ruh halindesin. Kavgacı olma.

えらくご機嫌ななめね、けんか腰にならないで。

Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!

サルモネラ菌の危険がある 最悪だ

Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.

急いては事を仕損じるよ。もう少々慎重に。

Buraya geldiğinden beri kamp mı yapıyorsun? Çok berbat olmalı.

こっちにきてから、ずっと近所でビバークしてたの?大変だったね。

Okul gezimiz alışılmadık bir kar yağışı nedeniyle berbat oldu.

私たちの遠足は異常な降雪で台無しになった。

Dün berbat bir baş ağrım vardı. Bulunmama nedenim oydu.

- 昨日頭痛がひどかった。だから休んだのです。
- 昨日は頭痛がひどくてさ。それで休んだんだよ。

Berbat Fransızcam için özür dilerim. Ben hala başlangıç düzeyindeyim.

下手なフランス語ですみません。まだ初心者なんです。

Bazı şeyleri berbat ettim, keşke tırmanacak bir delik bulabilsem.

- こんなへまをして、穴があったら入りたいよ。
- 大きなへまをやらかしてしまったんだ、穴があったら入りたいよ。
- とんでもないことをしてしまった。穴があったら入りたい。
- やらかしてしまった。穴があったら入りたいよ。

Kendimi berbat hissediyorum, ama ben sadece kül tablanı kırdım.

ゴメン、灰皿を割っちゃったよ。

Makaleyi okuduğunuzda bu kazanın ne kadar berbat olduğunu anlayacaksınız.

この記事を読んだら、事故のひどさがわかる。

"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.

「酷い話だ」という思いも わかりました

Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.

子犬が死んで、悲しくてたまりません。

Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip

各チームが 他のチームがひどいと 判断したアイデアを受け取ります

Bugün berbat bir deneyim yaşadım, bu yüzden bir bira içeceğim ve doğruca yatmaya gideceğim.

今日は嫌なことがあったから、ビール飲んでさっさと寝ることにしようーっと。

- Berbat fırtına nedeniyle seyahat iptal edildi.
- Şiddetli fırtına sebebiyle seyahat iptal edildi.
- Şiddetli fırtına sebebiyle gezi iptal edildi.

ひどい嵐のために旅行は取りやめになった。