Translation of "Benzer" in Japanese

0.020 sec.

Examples of using "Benzer" in a sentence and their japanese translations:

Güzellik, cennetkuşuna benzer:

美は極楽鳥と同じように

Yani benzer zekâya,

知能も 育った社会階層も 同程度の

İkizler çok benzer.

その双子は全くよく似ている。

O, annesine benzer.

彼は母親に似ている。

Jack, babasına benzer.

ジャックは父親に似ている。

Jim babasına benzer.

ジムはお父さんに似ている。

O, teyzesine benzer.

彼女は叔母に似ている。

Benzer deneyimler yaşadım.

- 同じような経験したことあるよ。
- 同じような目に遭ったことがある。

Matematik endişesi olanlarınkine benzer.

痛みの反応が見られたはずです

Son derece büyükannesine benzer.

彼女はおばあさんに大変よく似ている。

O, biraz babasına benzer.

彼はちょっと父親に似ている。

Benim görüşüm seninkine benzer.

- 私の意見は君のと似ている。
- 私の意見はあなたの意見に似ている。
- 私の意見はあなたのとにている。

O, annesine biraz benzer.

彼女は、母親に少し似ている。

Hayat bir seyahate benzer.

人生は旅のようなものだ。

Onun karakteri seninkine benzer.

彼女の性格は君に似ている。

Kız kardeşim anneme benzer.

妹は母に似ている。

Benzer bir deneyimim vardı.

同じような経験したことあるよ。

Tüm paraboller birbirine benzer.

全ての放物線は相似である。

Problemlerim seninkine çok benzer.

私の問題はあなたの問題によく似ている。

Büyük akıllar benzer düşünürler.

賢人は皆同じように考えるものだ。

Senin şapkan benimkine benzer.

あなたの帽子は私のに似ています。

Kız kardeşim anneanneme benzer.

私の妹は、祖母に似ている。

Benzer bir deneyim yaşadım.

- 同じような経験したことあるよ。
- 同じような目に遭ったことがある。

Ağızlık kısmı ses tellerine benzer

マウスピースが声帯ヒダにあたり

Başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek

あなたのような過ちを 人々が犯さないようにし

benzer şekilde tahıl muhafaza ediyorlar,

穀物を同じように保管し

Senin fikrin benimkine benzer görünüyor.

君の考えは私の考えに似ているようだ。

Pembe ve gül benzer renklerdir.

ピンクとばら色は似た色だ。

Çoğu erkek çocukları babalarına benzer.

たいていの男の子は父親に似る。

Doktora benzer bir tarafı yoktu.

彼は医者のようにはぜんぜん見えない。

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.

多くの国が似たような問題を経験している。

Onun fikri benimkine çok benzer.

彼女のアイデアは、私のアイデアとたいへん似ています。

Onlar bazı açılardan benzer görünüyorlar.

彼らには、どこか似たところがある。

- Ben aynı yaştayım.
- Benzer yaştayım.

- 私は同じ年齢です。
- 同い年だよ。

Erkek çocukların çoğunluğu babalarına benzer.

たいていの男の子は父親に似る。

Bu, kaybettiğime benzer bir saat.

私がなくしたその時計。

Modern köprüler şekil olarak benzer.

現代の橋は形が似ている。

Bütün bu çiçekler benzer görünüyor.

これらの花はみな同じようにみえます。

İngiltere birçok yönden Japonya'ya benzer.

イギリスでは多くの点で日本に似ている。

Senin problemin ve benimki benzer.

あなたと私の悩みは似通っている。

benzer ritüeller, uygulamalar ve davranışlar oluşturduk.

地球のどこにいたとしても 作り上げられていきました

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

このような訴訟で 何百万人もの命を救い

benzer arka planı olan çocuklar seçildi.

子供達を調べました

Ve daha önce bahsettiğim, benzer türde

意欲的な目標を掲げています

Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu.

よく似たケースで責任は会社にあるとされた。

- Mary babasına benzer.
- Mary babasına çekmiş.

メアリーは父親似だ。

İki erkek kardeş birbirine çok benzer.

- その二人の兄弟はたいへん似ている。
- 二人の兄弟はとても似ている。

Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.

その二つの実験は類似の結果を出した。

Üç kız kardeş çok benzer görünüyor.

その三姉妹はとても似ている。

Şişe kuma benzer bir şeyle doluydu.

そのビンは砂のようにみえるので一杯だった。

Onlar orada kullanılanlara benzer aletler kullandılar.

彼らはそこで使われていた道具に類似した道具を使っていた。

Onun düşünme tarzı benimkine çok benzer.

彼の考えは僕のと似ている。

Aydan bakınca dünya bir topa benzer.

月から見ると、地球はボールのように見える。

Ben de benzer bir hikaye işittim.

私も似た話を聞いたことがある。

O benimkine benzer bir plan önerdi.

彼は私のとよく似た計画を提案した。

Japonya'da benzer bir atasözü var mı?

- 日本にも同様のことわざがありますか。
- 日本にも似たような諺はありますか?

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.

金は色が真鍮と似ている。

Fransızcada benzer bir atasözünüz var mı?

フランス語にも類似のことわざがありますか?

Fransızca benzer bir ifadeye sahip mi?

フランス語にも同じような表現はありますか?

Dünya kültürleri oldukça benzer hale gelmektedir.

現代の世界の文化はいくぶん似通ってきている。

İspanyolca ve Portekizce çok benzer dillerdir.

スペイン語とポルトガル語はよく似た言語です。

Japoncada benzer bir deyişiniz var mı?

日本にも同様のことわざがありますか。

Eğer psilosibini daha önce çalıştığım terapilere benzer

でも 私が思うに もしシロサイビンを

Beynimiz stresi benzer ve asli şekilde işliyor.

脳は基本的にストレスを 同じように処理しますが

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

これらのシンボルはどれも 考えを同じくする人々を結び付ける

Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --

同様に 顔の監視によって 中央権力が—

Kuzey Amerika boyunca buna benzer şeyler yapan

北米の30以上の漁場で

Ona çok benzer bir hikaye duyduğumu hatırlıyorum.

- それによく似た話を聞いた覚えがある。
- それにそっくりな話を聞いた覚えがあります。

İkiz erkek kardeşler iki bezelye kadar benzer.

その双子の兄弟はそっくりだ。

Ayrıca Japoncada benzer bir atasözü var mı?

日本にも同様のことわざがありますか。

Ken ve erkek kardeşi birbirine çok benzer.

ケンと弟は本当によく似ている。

şimdi uluslararası organizasyonlar var ve buna benzer şeyler.

今では国際組織があります

Bu da toplantıları sadece sıkıcı ve benzer yapmıyor,

これでは退屈で どこかで見た 集まりになるだけでなく

Evet, surimi yengeç etine benzer ama aslında mezgittir.

カニ肉のように見えますが 本当はスケトウダラです

Ve karbon fibere çok benzer bir işlev görür.

これを分離すれば カーボンファイバー同様の性能が出ます

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

‎このような場所を保護すれば ‎増え続けるだろう

Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer

アジアでもアフリカでも 塩の保存方法は似ています

İki erkek kardeş iki bezelye tanesi kadar benzer.

その二人の兄弟はうり二つである。

Onlar o kadar benzer ki ben ayırt edemiyorum.

彼らはとてもよく似ているのでどっちがどっちかわからない。

Bu oyun bazı bakımlardan bugünkü Amerikan futboluna benzer.

この競技はいくつかの点で現在のアメリカン・フットボールと似ています。

Tom elmaya benzer bir şey yerken bankta oturuyordu.

トムは何かリンゴのようなものを食べながらベンチに座っていました。

- Neye benziyor?
- O neye benzer?
- O nasıl?
- O nasıldır?

それはどんな感じなの?

Mary görünüş olarak annesini benzer, ancak kişilik olarak değil.

メアリーは母親と外見は似ているが性格は似ていない。

Dolma kalemlere, defterlere ve buna benzer şeylere ihtiyacım var.

- 私はノート、ペンなどが必要だ。
- ペンでしょ、ノートでしょ、他にもいろいろ必要なの。

Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,

また シビリティは「良い人であること」と 同義ではありません

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

‎鏡のような目の細胞が ‎わずかな光を増幅する

Eğer yakından bakarsanız arkadaşlarınızın ve sizin benzer kişilikleriniz olduğunu keşfedeceksiniz.

自分の友達を見てみると、結構自分に似ている(性格的に)人が多いかもしれない。

Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.

一年やそこらで英語をマスターすることは不可能だ。

Venüs büyüklük olarak Dünya'ya benzer. Dünya sadece biraz daha büyüktür.

金星は地球と同じような大きささだけど、地球の方がほんの少し大きいよ。

Bu mahalledeki tüm evler çok benzer ben onları ayırt edemiyorum.

この近所の家はどれもとてもよく似ているので見分けがつかない。

Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.

すべての幸福な家庭は互いに似ている。不幸な家庭はそれぞれの仕方で不幸である。

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.

すべての幸福な家庭という物はお互いに似通っているが不幸な家庭という物はめいめいそれなりに違った不幸があるものだ。

Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.

私たちが映画で見たものとよく似たエイリアンが、地球を訪れたことがある可能性は少ないと思う。

Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.

ちなみに、この部屋には冷房設備なんて物は何も無い。あるのはうちわだけ。